kızlar test ettim ve onayladım valla bu yöntemikaydirigubbakcemile2 2 haftadır yapıorum ve 2cm inceldim basenimden.yediklerimi hiç değiştirmedim zira sağlıklı beslenmeye çalışıyorum . sabah öğle ve akşam 100er defa yapıorum ve gayet memnunumhihoyyyt
İstanbulbağcılarda. Yunus emre cerrahi tıp merkezi. Dayımın burnuda kötüydü o başka doktorda yaptırdı 18 bin verdi şu an memnun değil. Annemin ki aşırı güzel oldu 2 hafta önce arkadaşımda yaptırdı aynı doktora o da çok memnun fiyatıda bence gayet uygun. Yuh 18 bin çok fazlà. Bn en fazla 3bin istiyorum.
StephenKing -Yazma Sanatı Kitaplar
1 Basım Haziran 2002 "Uyanan Esirler" adlı bu kitabı, Azerbaycan emekçilerinin liderlerinden, Türkiye emekçilerinin emperyalizmle mücadelesinde ilkyardım elini uzatan, Rusya Komünist Partisi Kafkasya ülke komitesinin üyelerinden biri ve doğuştan leninist-entemasyonalist hocam Anastas Mikoyan 'a armağan ediyorum.
Arkadaşlar sömestr tatilinde çalıştıgım iş yerinde muhabbet ediyorduk ben basen ve kalçalarımdan dertli oldugumu söyleyince biri e duvara vurmuyomusun sen dedidelikafadulden,nasıl yani dedim her gün 15 er kez falan bi sol tarafını bi sag tarafını böle çok sert olmıcak şekilde duvara vur dedi
Vay Tiền Trả Góp Theo Tháng Chỉ Cần Cmnd Hỗ Trợ Nợ Xấu. Benzeri daha önce de yapılmış olan yeni araştırma da, kadınlarda olması gereken bel kalça oranının civarı olduğunu ortaya koyuyor. Birçokları kadınlarda kalça-bel bölgesi görünümünü kusursuz kılan temel niteliklerin neler olabileceği ile ilgili olarak sıklıkla spekülasyon yapagelmişlerdir, fakat artık bu spekülasyonlar son bulacak. Zira bilim insanları, dünyanın en iyi kadın kalçalarını tanımlayacak kusursuz bir matematiksel formül bulduklarına inanıyorlar. Onlara göre işin sırrı bel – kalça oranına dayalı sihirli bir rakamda. Bilim insanları en çok hayranlık duyulan figürün bilimsel bağlamda bir oran olarak açıklanıyor Sophia Loren, Marilyn Monroe ve Elizabeth Taylor gibi yıldızların beden istatistikleriyle aynı olduğunu buldular. Modern çağda birçok ünlü, bu sihirli rakama yaklaşıyor İngiliz aktör ve model Rosie Huntington-Whiteley’in beli kalçası ise büyüklüğünde. Bel ölçüsünü, kalça ölçüsüne böldüğümüz zaman bir oran elde ediyoruz. Amerikalı şarkıcı Beyonce Konwles-Carter’ın oranı ise ideal rakama çok yakın olarak oranında. Beyonce’un beli 66cm, kalçası ise ölçülerinde. Bilim insanları bu sonuca ulaşmak için 27 yaşındaki gönüllü bir modelin fotoğrafını göstererek, ülkedeki 583 estetik cerrahla ve 450 kişiyle görüşme yapmışlar. Fotoğraf üzerinde dijital olarak oynama yapılarak bir dizi farklı vücut profilleri oluşturulmuş. Ve sonuç itibariyle ankete katılanların yüzde 39’u, bel-kalça oranının kendileri için ideal olacağını söylemişler. Araştırmanın yazarları, birçok kültür ve zamana ait figürlerin tüm vücut bölümlerini çalışmaya dahil etmişler ve kalçaların, bir kadının güzelliğinde temel faktör olduğuna inanıldığı ortaya çıkmış. Plastik ve Yeniden Yapılandırıcı Cerrahi dergisinde yazan araştırmacılar, şu sonuca vardılar “Görünen o ki ideal bel-kalça oranı ile ilgili dünya çapında, ortak bir kanaat var.” Bel-kalça oranı sadece bir güzellik ölçüsü değil. Son zamanlarda doktorlar bu oranın, genel vücut endeksinden daha iyi bir sağlık ölçütü olduğunu söylüyorlar. Standartlar, ülkeler arası cerrahlar nazarında değişim gösteriyor. Latin Amerikalı cerrahlar en büyük ölçüde kalçayı tercih ederlerken, onları bu konuda Asya, Kuzey Amerika ve Avrupalı cerrahlar takip ediyorlar. Yapılan çalışmalarda kalçaya oranla ince bir bele sahip olmak, genel uzunluk ve kilo ölçülerinden daha sağlıklı bir gösterge olarak işlev görüyor. Daha önceki bir çalışma da oranın sihirli bir rakam olduğunu ortaya koymuştu. Yeni Zelandalı antropolojist Dr. Barnaby Dixson 2010 yılında benzer bir araştırmayı, dijital olarak değiştirilmiş fotoğrafları göstererek yapmıştı. Elde ettiği sonuçlar Archives of Sexual Behaviour’da yayınlanan Dr. Dixson “ orana sahip bir kadın erkeklere, o kadının genel ölçülerinin bir önemi olmaksızın, en doğurgan ve sağlıklı çocuk yapabilecek bir kadın olduğuna dair kanaat oluşturacak biyolojik bir sinyal gönderiyor sanki” demişti. Oranın ne derece sihirli olduğu bilinmez, ama dünya çapında ün yapmış kadın karakterlerin de bu orana sahip olduğu gerçeğini göz önünde bulunduracak olursak, yerinde bir tespit olduğu sonucunu çıkarabiliriz. Darısı bu oranı tutturmak için çaba sarf edenlerin başına. Tabii bayanların. Erkeklerde bel kalça oranı farklı. O konuya başka bir yazımızda değineceğiz. Kaynak
kadınlar ve erkekleri ayıran bedensel özelliklerin belirgin oluşu, her iki cinsiyet için çekicidir. desmond morris, kadınlarda ince uzun boyun, ince bel, dolgun kalça ve memeler gibi özellikleri süper dişi özellikler olarak kalçasının erkeklere kıyasla çıkık oluşu, daha yağlı bir dokuya sahip olması ve yürürken sallanışı, erkeklere cinsel olarak güçlü bir mesaj verir. kalçalara dair şöyle evrimsel bir spekülasyon varilkel atalarımız primatlar gibi arkadan çiftleşmekteydi, bu nedenle kalçası geniş dişiler daha güçlü bir cinsel mesaj veriyordu. kalça büyüdükçe mesaj güçlendi ancak bir noktada arkadan çiftleşmek zorlaştı ve önden çiftleşmeye başladılar. bu yaklaşımın sonucunda önde yer alan süper dişi özelliklerden olan memeler de önemli hale geldi. bunun sonucunda ise kalça ve meme büyüklükleri birbirini dengeledi ve vücut dinamiği açısından da avantaj yarattı. bu spekülasyon doğru olsun ya da olmasın, cinsiyetleri birbirinden ayıran bedensel özelliklerin cinsel çekicilik yönünden önemli olduğu bir gerçek. son yıllarda güzellik ölçütü olan kalça, bel, meme boyutları yukarıdaki spekülasyondakinin tersine, giderek fantastik hale geliyor. örneğin son birkaç yıl içinde, neredeyse olağan hareketi bozacak ölçüde devasa kalçalar moda! oldu. ben bunu günümüzde cinsiyetler arası farklılıkların azalması ve gender neutrality'nin artışı ile açıklıyorum. süper dişi ve süper erkeksi özelliklere ilgi, bu nötralite eğilimine reaktif olarak artıyor kalçanın erkekler için cinsel olarak çekici bir bölge olması doğal bir durum, çünkü hem süper dişi özelliklerden biri hem de östrojen ile genişleyen kalçalar doğurganlık açısından ve antropolojiye meraklı kişiler için keyifle okunacak kitap önerisi de vereyimdesmond morris - the naked man ve the naked woman Bu içerikler de ilginizi çekebilir
2102 Son Güncelleme 2115 Haber Kaynağı İHA Olay, dün akşam saatlerinde ilçeye bağlı Topkapı köyünde meydana geldi. İddiaya göre, Dursun Yalçın yatakta uyuyan eşi Şaban Yalçın’ın başına keserle defalarca vurdu. Daha sonra üst kattaki oğlu Ramazan Yalçın’ın yanına giden Dursun Yalçın kocasını yatakta kanlar içinde bulduğunu söyleyerek yardım istedi. Babasını yatakta hareketsiz gören Ramazan Yalçın durumu jandarma ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri yaptıkları kontrolde Şaban Yalçın’ın öldüğünü belirledi. Yalçın’ın cansız bedeni olay yerinde yapılan incelemenin ardından otopsi yapılmak üzere Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü. Olayla ilgili çalışma başlatan jandarma, Dursun Yalçın’ı ve oğlu Ramazan Yalçın’ı gözaltına aldı. İlçe Jandarma Komutanlığı’nda ifadesi alınan Dursun Yalçın, suçunu itiraf ederek kocası ile arasında şiddetli geçimsizlik olduğunu bu yüzden öldürdüğünü söyledi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Dursun Yalçın çıkarıldığı mahkemece tutuklandı, oğlu Ramazan Dursun ise serbest bırakıldı. Şaban Yalçın’ın cenazesi ise yapılan otopsinin ardından Besni Topkapı köyünde gözyaşları arasında toprağa verildi.
Yeni Zelanda'da onlarca balinanın kıyıya vurması ülkeyi alarma geçirdi. Onlarca gönüllü olay yerine koşarak balinaları tekrar okyanus kavuşturmak için yoğun çaba sarf etti. Tüm çabalara rağmen 19 balina hayatını • 18 Ekim 2020 - 1345 • Son Güncelleme 18 Ekim 2020 - 14 • 18 Ekim 2020 - 1345 • Son Güncelleme 18 Ekim 2020 - 14061Bir düzinenin üstünde balina, Cumartesi günü Yeni Zelanda’daki bir sahile vurarak hayatını Departmanı toplu ölümün ülkenin Kuzey Adası’ndaki Corolamdel’de yaşandığını ve gönüllüler bütün gün, kıyıya vuran 40-50 kadar balinadan 25’ini suya kavuşturmak için uğraştı. Cumartesi akşam geç saatlerde beş balinanın cansız bedenine ulaşıldığı Departmanı’ndan yapılan açıklamada “Yaklaşık bir düzine balina tekrar kayalara vurduktan sonra öldü. Ancak kıyıya vurmuş balinaların çoğunluğunu kurtarmayı başardık” grubu Project Jonah’ın başındaki isim Daren Grover, bu balinaların ana sürüden ayrılmış olduğunu kaydetti “Umduğumuz sonuç bu değildi. Kıyıya vurup ölmeleri çok üzücü”.6Olay, 400 kadar balinanın kıyıya vurmasından sonra gerçekleşti. Kıyıya vurmaya eğilimli olan balinaların ise neden böyle bir şey yaptıkları sırrını koruyor.
MEKKEKâbe tavafında kadın ve erkekler bir aradaMekke, inançlı Müslümanların rüya şehri. Gidenlerden istenen dua siparişlerinin başında “Bize de nasip etsin” geliyor. Çünkü oraya sadece davet edilen gidiyor. O nedenle Allah’ın misafiri olmak her kula nasip olmuyor. Mekke Allah’ın 99 adından Celal’i Azamet, hiddet, hışım dibine kadar yaşayacağınız bir şehir. Çünkü orada secdeye gitmek için kavga edenleri, safa girebilmek için yalvaranları, tavaf edebilmek için dirsek atanları, Allah’ın huzuruna çıkabilmek için kavga edenleri görürsünüz. Şehir zaten sizin adınıza öfkelidir. İslam inancına göre dünyanın merkezi sayılan Mekke, gittiğinizde “Evet dünyada bir merkez varsa, orası burasıdır” dedirtiyor. Daha uçaktan indiğinizde havaalanından başlayan uzun bekleyişler bile sizi yormaktan öteye varmıyor. Çünkü oraya “Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk / Geldim, buyur Allahım” diyerek girebilmek, 2 milyar Müslüman’ın içinden seçilmiş olmak, müminlerin tüm bu zorluklara şikâyetsiz katlanmasını kolaylaştırıyor. Geçen yıl VIP turlarla hac yapan fantezi müziğin ünlü sesi İntizar’ın da anlattığı gibi, secdede kafanıza yediğiniz tekmeye, itiş kakışa ses çıkarmadığınızı görmek, kendinizi bile şaşırtıyor. Çünkü seçilmişliğin verdiği sevinç o kadar güçlü ki, “Nasılsa geldim, önüme geçebilirsin” dedirtiyor size. Tavafta dirsek atıp geçene bile...SEVAP VE GÜNAH 1’E 100 BİNHavaalanından otobüslere binip Mekke’ye doğru “Lebbeyk” diye haykırarak giderken, yol üstünde açık rahleyi sembolize eden devasa bir heykelin altından geçtiğinizde, Mekke size “Aleyküm selam” der. Ve kalbiniz yavaş yavaş boğazınızda atmaya başlar. Gözünüz Çağrı filmindeki Hz. Hamza’yı arar. Atın üzerinde çölü toza dumana katarak Peygamber’e doğru koşan Hz. Hamza’yı. Otobüs yola devam eder, saatlerce gidersiniz ama Kâbe ortada yoktur hâlâ. 21’nci yüzyılda Hz. Hamza değil, Zemzem Towers olarak bilinen Al Bait Kuleleri karşılar sizi. Kâbe’de kaldığınız sürece azametiyle dikkatinizi çekecek kulenin saatine bakarsınız önce, gayriihtiyari... Sonra Holiday Inn, Tevhid Otel, Intercontinental, Hilton geçer gözünüzün önünden. Lebbeyk’ feryadıyla kendinize gelir, hedefe topraklara gelmeden önce size mutlaka tembih edilir “Aman sakın ola ki, tek başınıza taksiye binmeyin. Çorapsız sokağa çıkmayın. Elinizi yüzünüzü göstermeyin. Yanınızdaki erkekten önce taksiye binmeyin, ondan sonra inmeyin...” Sokağa çıktığınızda, sanırsınız ki, herkes sizi kaçırmak için bekliyor. Ama gelin görün ki bütün bunlar burada bir şehir efsanesi. Çünkü orası, adı üstünde Haram Harem bölgesi. Geldiğiniz yer Mescid-i Harem. Elbette bu Mekke’de elinizi kolunuzu sallaya sallaya Nişantaşı’ndaki gibi gezinebileceğiniz anlamına gelmiyor. Harem’i tarif ederken meleğinde şeytanın da en büyüğünün burada olduğu söylenir. O yüzden, yaptığınız sevabın bire 100 bin verdiğini, işlediğiniz günahın da bire 100 bin olduğunu unutmamanız DİKKATHacıların belalısı taksiciler. Hepsi bütün yıl bu anı bekler. Yani haccı. Taksimetre yok. Polisin gözü önünde kıyasıya pazarlık var her daim. Başlarda makul olan fiyatlar, yoğunluğun arttığı Arafat öncesi ve sonrası dönemde fahiş rakamlara çıkıyor. Tavaftan yorgun ve bitkin çıkıp adım atacak takati kalmayan hacıyı gören sürücü, Suud polisinin gözü önünde 5 dakikalık, 5 riyallik mesafe için 500 riyal istiyor. Şikâyet mercii yok. Bu da hacıları çıldırtmaya yetiyor. Bir kadın olarak tek başınıza taksiye binmeyi göze aldığınızda, insan sarrafının ne olduğunu orada görürsünüz. Tipinize bakıp uyruğunuzu hatta şehrinizi bile söyleyen çıkıyor. “Türki?” diye lafa girip, yol bitene kadar sizinle sohbet ederler. Karaborsa tavan yapsa da haklarını yemeyelim. Türk hacıları seviyorlar. Otelden gece yarısı çıkıp, Harem’e gitmek üzere caddeden taksi çevirmeye niyetlendiğinizde, aklınıza önce uyarılar geliyor. Ama otobüs beklemek zaten kısıtlı olan zamanınızı öldürmek, hem de enerjinizi yolda tüketmek demek. İşin aslı, yalnız ya da iki kadın birden taksiye bindiğinde yadırganmıyor. Hatta şunu söylemek mümkün 24 saat yaşayan Mekke, kadın için İstanbul’dan güvenli. Peki hac döneminde Mekkeliler ne mi yapıyor? Şehri terk edip, tatile çıkıyorlar. Mekke hacılara kalıyor. Evlerini kiralayıp gidenler bile var. EŞİNİ KAYBETMEKTEN KORKAN ERKEKMekke’yi genişletme projesi nedeniyle birkaç yıldır ülkelere kota kısıtlaması uygulanması hacıların geçmişe oranla daha rahat hac yapmasını sağlıyor. Ancak bütün önlemlere karşın, ülkeye kaçak giren hacıların Kabe’nin avlusunu, sokakları yatakhane gibi kullanmalarına kimse engel kadınların ibadeti açısından biraz sıkıntılı. Kabe’de hac döneminde tavafı eğer birinci kattan yapıyorsanız, her renkten, dilden, kadın erkekle ten tene, ter teresiniz. Kim olduğunuzun, nereden geldiğinizin bir anlamı yok. Orada sadece bir hiçsiniz. O girdaba kapıldığınızda, ne kadınsınız ne de erkek. Yaptığınız tek şey cinsiyetsiz bir varlık olarak kendinizi suyun akışına bırakmak. Kabe’de sağınızda solunuzda, önünüzde arkanızda, hatta tepenizdeki bacakların arasında namaz kılmanız gerekiyor. Tekme yemeden bitirmek pek mümkün değil. Sokakta, bir erkeği belki de hayatında elini hiç tutmadığı eşiyle el ele görmenizin nedeni, aldığımız şu yanıtta “Döndüğümde hanımı kaybetti demesinler.” Bütün zorlukları rağmen burada kılınan iki rekat namazın verdiği haz, evinizde tek başınıza kıldığınız hiçbir namazda yok. 24 saat ibadet içinde olduğunuz Mekke’de tavaftan alışverişe fırsat kalmıyor. En geç ekim sonunda dönüşe geçen hacılar alışveriş keyfini Medine’ye bırakıyor. Çünkü orada huzur, sükûnet ve bol zaman var. MEDİNEİranlı kadınlar Cennet Bahçesi’ne zılgıtla giriyorArtık hacısınız ve Peygamber’e gidiyorsunuz. Kadınlar, güzelleşmek için kınalarını sürmüş, en güzel ve temiz elbiseler giymiştir. Dua ve ilahiler eşliğinde çıktığınız Medine yolunda gül kokuları dağıtılır. Çünkü Peygamber’in en sevdiği bir çöl yolculuğunun ardından ılık duş alıp, başınızı yastığı koymak gibi. Medine’ye ayak basar basmaz yapılacak ilk iş Hz. Muhammed’in Mescidi Nebevi’deki mezarını ziyarete ravza gitmek. Mekke’deki keşmekeş burada yok. Kâbe’de kadın erkek bir arada namaz kılarken, burada BÖLÜMÜNDE NİZAM KADINLARDA İZDİHAMErkekler Hz. Muhammed’in mezarının bulunduğu duvara bir nizam içinde el bile sürebilirken, kadınlar, paravanın arkasındaki bölümden cennet bahçesi olarak kabul edilen yeşil halılar üzerinde namaz kılabilmek için birbirini eziyor. Burada ezici üstünlük İranlılarda. Sabah, öğle ve gece saatlik dönemler halinde ziyaret edilmesine izin verilen türbeye İranlı kadınlar zılgıt çekerek giriyor ve ortalığı birbirine katıyor. Bu görüntü, Hz. Muhammet miraca çıkarken, “Ben cehennemi kadınların doldurduğunu gördüm” sözünü hatırlatıyor. Erkek kısmından namazda hep bir ağızdan çıkan Amin’den başka çıt çıkmazken birbirini itip kakan kadınların çığlıkları, kubbelerdeki dua seslerine karışıyor. Kadın görevliler sürekli uyarıyor ziyaretçileri. Medine’de kadın olmak Mekke’dekinden farklı. Mekke’de namaza dururken sağınızda solunuzda erkek olabilir. Ama Medine’de asla. Mekke’de yaşayışı, Medine’de usulü, yani takvayı görürsünüz. NAMAZA ÇOCUKLA GELMEK BEBEK EMZİRMEK SERBESTKadınlar namaza beraberinde çocukla geliyor. Caminin göz alıcı muhteşem sütunları arasında birbiri ardına başlayan öksürüklere, duvarlarda yankılanan çocuk sesleri karışır. Peygamber’in namazda secdeye gittiğinde, torunları Hasan ve Hüseyin’in sırtına atladığını hatırlarsınız. Denilen o ki, 2000 yılında çok bilmişler’ ravzaya çocuk getirilmesini yasaklamış. Fakat görülmüş ki, ravza boşalmış. Kural ancak 6 ay yürürlükte kalmış. Medine’de çocuk ağlaması ravzanın sesi gibi. Ama daha da şaşırtıcı olan, namazdaki kadının memesini açıp ağlayan çocuğunu emzirmesi. Selam vermeden çantasından oyuncağı çıkarıp çocuğuna verdikten sonra namaza devam etmesi. Burada namaz hayatın içinde. Paçam kirlendi, seccadem yok mazeret değil. Namazda alışmadığımız birçok hareket Suudi Arabistan’da serbest. Konuşmak hariç. Türkiye’de TV’lerin sabah kadın programlarında duyduğunuz “burnu kaşınan, hapşıranın namazı bozulur mu” gibi soruların anlamsızlığını görüyorsunuz hacı olmasının ya da namaz kılmasının dini bir karşılığı yok. Haccın şartlarından biri akıl bali olmak. Çocuk hiçbir ibadetten mesul değil. Kadınlar çocuklarını bakacak kişi bulamadıklarından getiriyor. Farz olduğu için SORULARDiyanet kadın hacı adaylarını dini konularda bilgilendirmek, erkek din görevlilerine soramadıkları konular hakkında aydınlatmak amacıyla geçen yıl 320 kadın görevlendirdi. Kafilelerde en sık sorulan sorular, kadınların özel halleriyle ilgili. Bir de ihram yasakları Çamaşırda dete rjan kullanmak, kokulu sabunla yıkanmak, eşiyle cinsel ilişki... Kadınların en çok sorduğu konu, Arafat ziyareti öncesi eşle cinsel ilişkinin günah kapsamına girip girmediği. Kadın görevliler mübarek topraklarda hamile kalmak isteyenden, âdet günlerini hesaplama zorluğu çekene kadar herkese cevap verip, gerekenleri kadın doğum uzmanlarına yönlendiriyor. Kadınların hac sırasında uyması gereken kurallar hakkında detaylı bilgiyi Diyanet İşleri Başkanlığı’nın web sayfalarında kapalı keyfe açıkSuudi Arabistan’ın en gözde şehri Cidde. Cidde’deyseniz, Arabistan’da olduğunuzu hissetmezsiniz bile. Buram buram para kokar. Servetin harcandığı yerdir burası. Dünya çapındaki ünlü markaların ve tasarımcıların, tesettürlü kadınlar için ürettikleri ürünlerin en büyük pazarı. Herkes kendinden bir parça bulabilir, Müslümanlar kadar diğer dinlerin mensupları da. İran kadar baskıcı değil ama İstanbul kadar da özgür değil. Kadının başı açık dolaşabildiği tek şehirdir Cidde. Ancak siz yine de âdâbı muaşeret kurallarına dikkat etmek topraklarında hayat 5 vakit namaza göre programlı. Ciddelilerin namaz vakti Porsche, Rolls Royce gibi en pahalı otomobilleri yol kıyısına park edip namaza girdiğini görürsünüz. Randevularda saat söylenmez. “öğleden önce”, “ikindiden sonra” yeterlidir. SABAHA KADAR AVMArap Yarımadası’nın en temiz şehri denilebilir Cidde için. Ülkenin geri kalan kısmına oranla müstakil bir hayat vardır burada. İyi otomobiller, iyi yollar, iyi evler, iyi restoranlar, hepsi Cidde’de. Hayat saat sonra başlıyor. Alışveriş merkezleri sabah ezanına kadar açık. Bir nedeni hava gündüz aktiviteleri genelde evlerde. Otomobil kullanması yasak olduğundan, sokağa tek başına çıkmaz. Ya eşi ya da şoför bırakır gideceği yere. Bu durum kadınların hiç hoşuna gitmese de yaşadıkları lüks, içinde bulundukları durumu unutturur onlara. Aslında birçoğu otomobil kullanmayı biliyor. Yasağa rağmen, geceleri şehrin dışında polise yakalanmadan sürücü keyfi yaşayan kadınlar yok değil. Bir taksi şoförüne direksiyona geçmeyi teklif ettiğimizde, sizi hemen direksiyona buyur ederken, polise yakalanma riskini de peçe ve siyah abaya ile çıkan kadın, abayasını çıkardığında, makyajı, saç bakımı ve kıyafetiyle 5 yıldızlı bir otel salonunda verilen davette gibi. Her zaman bakımlı ve zarif. Batılı kadınla yarışır tarzda modayı takip ediyorlar. Kadın kadına verilen partiler, kelimenin tam anlamıyla şıklık yarışı. Kadınlar en şık, en pahalı mücevherlerini dünyanın her yerinde olduğu gibi hemcinslerine nispet olsun diye bu partilerde sergiliyor. Bol eğlenceli, müzikli, danslı ve dansözlü partiler olağanüstü sofralarla renkleniyor. KADININ ÖZGÜVENİ YÜKSEKArap kadını, erkeğin kaçıncı eşi olduğunu umursamıyor. Çünkü burada erkek kadına, kadın olduğunu hissettiriyor. O nedenle Arap kadının, kendine özgüveni, aurası yüksek. Eşine karşı elindeki tek kozu dişiliği. Bakımsız Arap kadını yok gibi. Saçının rengini tutturamadığı için, çantasını koluna takıp günü birlik İstanbul’a kuaföre giden bile var. Yani uzun lafın kısası, siz dışarıdan Suudi kadınlara üzüle durun, onlar hallerinden memnun. Söylediklerine göre eğitimde özgürlük var. Yüzde 99’u iki dili ana dili gibi konuşuyor. Çoğu üçüncü dil olarak Fransızca biliyor. Orada doğan çok sayıda Türk kadını var. Anneleri kutsal topraklarda yaşamak uğruna eşinin peşine düşmüş. Çocuklar ise orada doğup büyüdüğü için, Türkiye ile tercih yapmaları istendiğinde Arabistan’ı daha doğrusu Mekke’yi tercih ediyor. Burada kadınlar genelde doktor, öğretmen. Cidde, çoğu Müslüman kadının yaşamak istediği yer. Hem lüks var, hem inancını yaşayabiliyor. Evler geniş ve maddi durumuna göre havuzlu. Duvarlarla yabancı gözlere karşı korunuyor. Dışarıda kadının adı yok ama dört duvar arasında kendi ifadeleriyle sultan’lar. Evdeki eşyaların bir çoğu yurt dışından sipariş. Kadın, hem eğitim alıyor hem gezip eğlenebiliyor. Kadınlar gündüz ikram günlerinde, akşam aile ziyaretinde. Restoranların aile bölümleri küçük odalar şeklinde, müstakil. Şehir dışındaki lunapark ve nargile kafeleri de içeren daha büyük tesisler ailelerin tek eğlencesi. Bu açıdan bakıldığında Cidde, dünya Müslümanları için bir model şehir denilebilir. Ancak hacı ve umreciler için Taif gibi Ciddede yasak şehirlerden. Kutsal topraklara gelenler sadece havalimanını kullanabiliyor.
kalçayı duvara vurarak eritme kadınlar kulübü