Terim Açıklama. Miktar Teorisi. Para arzı ile fiyatlar genel düzeyi arasındaki ilişkiyi açıklayan kuramdır. Miktar teorisine göre paranın değeri ile paranın miktarı arasında ilişki bulunmaktadır. Klasik iktisat yaklaşımında miktar teorisi ile ilgili iki farklı görüş bulunmaktadır, bunlardan birincisi Fisher Denklemi Eski milli atlet, av tüfeğiyle vurularak öldürüldü Adana'da 33 yaşındaki Lokman D, eski milli atlet olan komşusu 66 yaşındaki Ahmet Pekyen'i oturdukları apartmanın önünde av tüfeğiyle vurarak öldürdü. Pekyen, iddiaya göre gördüğü işkence nedeniyle omuriliğindeki zedelenme sonucu yüzde 50 engelli kaldı. parayagöre değeri, serbest piyasadaki ve kambiyo borsalarındaki arz ve talebe göre oluşur. Yabancı bir ülkedeki döviz cinsinden alacağın tahsili, bir yabancı ül-keye döviz cinsinden borcun ödenmesi kambiyo işlemidir. Bu bölümde kambiyo tanımı, ulusal para ve para türleri işlenecek, W= U – C → C = P.Q → W = (– q2 + 60q) – P.q Refah fonksiyonunu maksimize etmek için q’ya A) Kitabın satış değeri üzerinden KDV göre türev alıp sıfıra eşitlersek hesaplanması Yani – 2q + 60 – 20 = 0 B) Alınan elbisenin satış değeri üzerinden Q = 40 – 2P q = 20 vergi hesaplanması Doğru yanıt A dır. İşsizlik çeşitleri işsizliğin hangi sebeplerden kaynaklandığı konusunda fikir vermektedir. İşsizliğin sebepleri göz önüne alınarak yapılan sınıflamaya göre işsizlik çeşitlerini; yapısal, iradî, gayri idarî, friksiyonel, konjoktürel ve gizli işsizlik olarak sınıflandırmak mümkündür. 1-) Yapısal İşsizlik. Vay Tiền Trả Góp Theo Tháng Chỉ Cần Cmnd Hỗ Trợ Nợ Xấu. Bulmacada sorulan sorulara ait cevaplar, bulmacada, çengel bulmaca, kare bulmaca, bulmaca soruları, bilmece soruları, posta gazetesi bulmacaları, habertürk gazetesi bulmaca cevabı, hürriyet gazetesi bulmaca cevabı, bugünkü bulmaca sorularının cevabı ve zeka bulmacalarında sorulan Dövizin milli paraya göre değeri bulmaca sorusunun cevabı milli paraya göre değeri bulmaca anlamı nedir?Çengel veya kare bulmacalarında sorulan Dövizin milli paraya göre değeri bulmaca anlamı nedir sorusunun cevabı KUR – DEVALÜASYONDövizin milli paraya göre değeri Bulmacada Nedir?KategoriBulmaca SözlüğüBulmaca CevabıKUR – DEVALÜASYONArama kelimeleriDövizin milli paraya göre değeri nedir? KUR – DEVALÜASYONBulmaca sözlüğü Dövizin milli paraya göre değeriçengel bulmacada Dövizin milli paraya göre değeriBulmaca sorusu Dövizin milli paraya göre değeriDövizin milli paraya göre değeri bulmaca anlamı nedir? KUR – DEVALÜASYONçengel Bulmacada KUR – DEVALÜASYONDövizin milli paraya göre değeri ve daha fazla bulmaca cevabi için linke tıklayınız Sosyal Güvenlik Kurumu, 2006 yılı ocak ayında yurtdışı borçlanmasıyla emekli olanlara vereceği emekli aylığı hesabında ortada yasal bir düzenleme yokken genelgeyle değişiklik yaptı. Bu sebeple aynı parayı ödeyen yurtdışı hizmetlerini borçlananlar arasında 2 kata varan emekli aylığı farkı oluştu. Ali Bey, 3201 Sayılı Yasa'ya uygun olarak 5712 günlük yurtdışı borçlanması yaptım. Günlüğüne dolar vererek karşılığını SGK'ya ödedim. Bilahare günü de yaşlılık emeklilik aylığı sahibi oldum. Bana bağlanan aylık, en düşük SSK emekli aylığı oldu. Birlikte borçlandığımız arkadaşım ise benden 2 kat fazla aylık alıyor. Bu sebeple İzmir iş mahkemelerinde dava açtım. Davama bakan bilirkişi "Hesaplamada hata yoktur" diyor. Ben şimdi ne yapacağım? İsmi saklı Sayın okurum, SSK'dan kimin ne kadar emekli aylığını belirleyen iki temel kriter vardır. Basit olarak da emekli aylığının formülü, "Yıllık Ortalama Kazanç x ABO" formüldeki ABO'nuz yasaldır ve doğru hesaplanmıştır. Ancak, yıllık ortalama kazanç hesabı doğru çalışmış bir sigortalının yıllık ortalama kazançları, işvereninin SSK'ya bildirdiği kazançları "Türkiye'de hiç hizmeti olmayan 3201 Sayılı Kanun'a göre yurtdışında geçen hizmet sürelerini Türkiye'de borçlanarak emekli olan birisinin borçlandığı yıllara ait yıllık ortalama kazancı nasıl belirlenecektir" sorusu davanızın en önemli konuda yasal bir düzenleme yoktur ve eski adıyla SSK yeni adıyla SGK bu belirlemeyi kendisine göre çıkardığı genelgelerle yapmıştır. SSK KENDİNE GÖRE UYGULAMA YAPMIŞEmekli aylığının hesaplanmasında kullanılan geçmiş yıllardaki kazancın tespitinde SSK, 2006 yılına kadar her yılın döviz fiyatı uygulamasıyla kazanç bulma yöntemini kullanırken, dövizin aşırı değerlenmesini bahane göstererek 2006 yılında genelgeyle kazanç tespit yöntemini değiştirmiştir. Böylece borçlanılan veya emeklilik dilekçesi verilen tarihte döviz kaç para ise ödeme rakamını TL'ye çevirip, kaç asgari ücrete denk geldiğini bulup, geçmiş yıllar kazancını da her yılın asgari ücretine göre denk gelen orana çevirerek bulma yöntemine SSK'nın bu şekilde kazanç tespiti yapmasına sebep olacak ortada ne bir yasal düzenleme ne de bir yönetmelik değişikliği var. Sadece tek gerekçe, sübjektif bir değerlendirmeyle "emekli aylıklarının çok yüksek çıkması" bu sebeple ortada yasal bir mevzuat değişikliği olmadan SSK'nın gününe kadar olan sürede yurtdışı borçlanması yaparak emekli olanlar emekli aylığı ile 8-29 ek sayılı ve tarihli genelgeden sonra emekli olanların emekli aylığı de emekli aylığınız 8-29 ek sayılı genelgeye göre geçmiş yıl kazançları bulma yöntemiyle hesaplanmış ve en düşük emeklilik göstergesi 9475 ile taban aylıktan 8-29 ek sayılı genelge olmasaydı sizin emekli aylığınız tavandan yani 15175 göstergeden hesaplanacaktı. EMEKLİ AYLIĞINIZ YASAL DEĞİLDİROrtada herhangi bir yasal gerekçe olmadan SSK'nın "emekli aylıkları yüksek çıkıyor" gibi sübjektif bir bahaneyle yurtdışı emekli aylığında geçmiş yıllar kazancının değerlendirmesini değiştirmesi yasal olmadığı gibi eşit statülü yurtdışı borçlanması yapanların da farklı emekli aylığı almalarıyla talebiniz yasal olup, emekli aylığınızın 8-29 ek sayılı genelgeye göre değil 8 sayılı genelgeye göre yapılması hukuka uygun olurdu. Ben de mahkemenize bu konuyla ilgili mütalaa yazıp göndereceğim, umarım faydalı olur. Hukuk yerini bulur. * 100 gün daha sağlık hakkınız bulunuyorBen tarihinde işe girip tarihinde işveren tarafından işten çıkarıldım. SSK'dan ne kadar süre daha yararlanabilirim? 5510 Sayılı Kanun'un GSS Genel Sağlık Sigortası uygulamaları gereğince işten çıkan kişi, her hal ve şartta 10 gün daha sağlıktan yararlanır. Öte yandan işten ayrıldığınız tarihten geriye doğru bir yıl içinde ile arasında en az 90 günlük çalışmanız varsa 10 güne ilave olarak bir 90 gün daha GSS'den bedava yararlanırsınız. Bu arada işsizlik ödeneği alıyorsanız, ödenek alma süresince de GSS primlerinizi İŞKUR ödediğinden GSS'den bedava yararlanma hakkınız var. Çünkü, doların geleceği, aynı zamanda Euro’nun geleceği demek. Hatta, Çin ve Japon paralarının geleceği diye de söze başlanabilir. Bu yazıların hepsi aynı kapıya çıkacaktır. Soruyu şöyle tertipleyebiliriz Doların, Euro ve takipçisi Avrupa paraları karşısında değer kaybederken, Çin parasına karşı sabit kurda kalması, Japon ve diğer Pasifik paralarına karşı ise çok az değer kaybetmesi, dünya ekonomisinde hangi yeni gelişmelere yol açacaktır. Yoksa işler böyle sürüp gidecek midir? * * *Karşı karşıya bulunulan tablo, ilk bakışta göründüğünden çok daha karmaşıktır. Bu konuda bilinmesi ve söylenmesi gerekenlerin kısa bir özeti bile, bu makalenin üç katı uzunlukta olmak mecburiyetindedir. Yine de bir toparlama yapmak gerekirse1. Doların, Euro karşısındaki kambiyo kuru, Euro’nun babası olan Alman Markı karşısında düştüğü en düşük değer olan DM= 1 USD’ye göre halen yüzde 7 yüksektir. Dolar, daha da düşebilir ve yine yükselişe Dolar, Euro karşısında en değerli olduğu güne göre yüzde 37 devalüe olmuştur. Bundan anlaşılması gereken husus şudur. Düşmez, kalkmaz para Doların değer kaybının sebebi, Amerika’nın cari işlem açıkları’dır. Bu ifadenin ayna simetriği ise şudur Doların değer kaybetmesinin sebebi, Amerika’nın dış ticaret partnerlerinin cari işlem fazlası’ vermesidir. 4. Eğer Japonya, Çin, Tayvan ve benzeri ihracatla büyüyen’ ve ihracatla dengede kalan ülkeler, paralarını dolara göre sabit tutmasalardı, ABD bu kadar dış açık veremez’, dolar da Euro karşısında bu kadar değer Cari açık vermesi için, o ülkeye dışarıdan döviz yabancı para girmesi gerekir. Ancak, Amerika için bu eşitlik kuralı geçerli değildir. Çünkü Amerika, sadece kendi parası olan US Dolar’la ithalat yapmaktadır. Ülkesine giren para yabancı para, döviz değil, kendi ulusal parasıdır. Amerika’nın döviz açığı’ Daha başka bir ifade ile ABD, hiç bir ülkeden borç almamakta, cari işlem açıklarını, diğer ülkelere Amerikan Doları veya Amerikan Dolarlı Tasarruf Enstrümanları ihraç ederek kapamaktadır. ABD kendisi dış yatırım yapan bir ülke olduğu için, ABD’ye giren doğrudan yabancı yatırımların, cari açık kapama etkisi genelde ya yoktur, ya da önemli Dolar değer kaybettikçe ve özellikle Pasifik paraları gelecekte değer kazandıkça, Amerika’nın dış açıkları, mutlaka azalacaktır. Bu oyunun başka türlü bitmesi mümkün değildir. Amerika’nın cari işlem açıkları Bu açıkların kapanması iki yolla olacaktır. Birincisi; ABD’nin ihracatı artacaktır; ikincisi, ABD’nin ithalatı azalacaktır. Eğer açık kapanması, daha ziyade ABD’nin ihracat artışıyla olacaksa, Dünya ekonomisi büyüyecek; tersi olursa, yani dengeye geliş esas olarak ABD’nin ithalatının azalması yoluyla gerçeleşekse, Dünya ekonomisi Serbest Pazar Ekonomisi’ her tür denksizliği’ veya dengesizliği’ dis-equilibrium ortadan kaldırmaya muktedirdir. Sistemin bünyesinde, kendi kendine çalışan dengeleyiciler vardır. Bunlar da aslında fiyat mekanizmasının çeşitli şekillerde devreye girmesinden başa birşey Serbest Pazar Ekonomisi, her tür dengesizliği izale eder demek, bunu en iyi şekilde yapar demek değildir. Yani mesele, bu dengesizliğin ortadan kalkıp kalkmayacağı değil, bu sürecin iyi’lik mi, yoksa kötü’lük mü yaratacağıdır. Son Söz Bu da geçer deme, delip mi geçer, delmeden mi geçer, onu söyle. Bulmacada Dövizin ulusal değeri bulmaca cevabı nedir, Kare, Çengel, Gazetelerin tüm bulmaca cevapları, arama bölümünden ulaşabilirsiniz. Döviz bulmaca MOTTO - LİVRE Bulmacada iki dövizin karşılıklı değeri PARİTE Bulmacada iki dövizin karşılıklı değeri, Bulmacada Döviz, Bulmacada dövizin uluslararası değeri, Bulmacada iki dövizin karşılık değeri, Soru Dövizin ulusal değeri Bulmacada Dövizin ulusal değeri nedir, Dövizin ulusal değeri bulmaca cevabı, Dövizin ulusal değeri bulmaca anlamı açıklaması nedir, Bulmacada Dövizin ulusal değeri ne demek - Yayın Tarihi 1 yıl önce - 1 Dövizin ulusal değeri Dövizin ulusal değeri bulmaca, sitemizde tüm resimli çengel bulmaca, kare bulmaca ve diğer bulmaca sorularını bulabilir ve arama bölümünden bulmaca cevapları ulaşabilirsiniz bulmaca çözerken bilmediğiniz cevaplara ulaşarak bunları öğrenebilir ve kendinizi geliştirebilirsiniz ayrıca bulmaca çözmek Alzheimer riskinizi azaltır, Stresi azaltır, Sözlü becerileri geliştirir, Sosyalleşmenizi sağlar. bulmaca cevapları, kelime bulmaca, çengel bulmaca, kare bulmaca, halka bulmaca, bulmaca oyunları, cevapları, cevabı, eş anlamlısı, halk dilinde, halk ağzı, ne denir, parası, para birimi, mecaz, gazetesi, eski dil, eski dilde, bulmaca sözlüğü, mecazen, simgesi, imi, bir tür, tersi, karşıtı, kısa, bir, resimdeki, artist, yazar, oyuncu, sanatçı, mecazi, bulmaca, bulmacada, sözlüğü, anlamı, nedir, 2 3 4 5 6 7 8 9 harfli, ocak, şubat, mart, nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim, kasım, aralık, kim milyoner olmak ister soruları ve cevapları, Türkiye ekonomisinin çok kötü durumda olduğunu ifade eden Şener, milli paranın değer kaybetmesinin ekonominin barometresi olduğunu söyleyerek; “Milli paranın değer kaybetmesi demek uluslararası ticarette, ekonomik ilişkilerde rekabet edemiyorsunuz, ihracattan çok daha fazlasını ithal ediyorsunuz, bunun neticesinde milli geliriniz gerekli düzeye çıkamıyor ve diğer ekonomik göstergeleriniz de bozuluyor demektir.” dedi. Ekonomideki bu durumun 24 Haziran seçimlerine yansıyacağının altını çizen Şener, Politikyol’dan Pelin Teymur’a verdiği röpotajında; ekonomideki sıkışıklığın bütün vatandaşlara yansıyacağını bu durumun da Erdoğan'ın seçimi kaybetmesine neden olacağını söyledi. Doların yükselişiyle beraber ekonomide ciddi bir kriz söz konusu. Sizce ekonominin gidişatı ne yönde olacak ve bu durumun seçime etkisi nasıl olacak? Açıkça görüyoruz ekonomi uzunca bir süredir Türkiye'de kötü yönetiliyor. Ekonomiyi kurallara göre yönetmesini bilmeyen, gerekli önlemleri almasını bilmeyen, Türk ekonomisinin dinamiklerini harekete geçiremeyen bir iktidardan söz ediyoruz. Düşünebiliyor musunuz sürekli milli para değer kaybediyor. Bu durum ekonominin barometresi gibidir, ekonominin nereye gittiğini gösterir. Küresel rekabet gücünü kaybettiğini gösterir ekonominin. Milli paranın değer kaybetmesi demek uluslararası ticarette, ekonomik ilişkilerde rekabet edemiyorsunuz, ihracattan çok daha fazlasını ithal ediyorsunuz, bunun neticesinde milli geliriniz gerekli düzeye çıkamıyor ve diğer ekonomik göstergeleriniz de bozuluyor demektir. Gerçekten Türkiye ekonomisi böyle bir noktada. Son dönemlerde de bildiğiniz gibi bir taraftan cari açığın artması, bir taraftan dış borçların artması nedeniyle dış açıkta büyük problemler ortaya çıktı. 1 yıl içerisinde 220 milyar dolar bulmak zorunda Türkiye. Bunu bulamadığı takdirde bu krizdir ve bütün sektörleri derinden etkileyen sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Şu anda sıcak para bulma sıkıntısı var mı? Zaten Türkiye'de cari açık döviz sıkıntısına yol açıyor ve bu nedenle de dolar sürekli yükseliyor. Yabancı parayı bir mal gibi düşünebilirsiniz. Bir mal piyasada kıt hale gelirse, yani talep arzdan fazla hale gelirse, o malın fiyatı yükselir. Döviz de öyledir. Dövize çok ihtiyacınız var. Neden? Dış borcunuz çok, dış borç ödemeniz var. Ayrıca ithalat fazlanız var. İthalatı karşılayabilmeniz için de dövize ihtiyacınız var. Türkiye'nin döviz talebi o kadar yüksek ki bunu karşılamakta zorluk çektiği için dövizin değeri sürekli artıyor. Bu dış dengeden kaynaklanan bir hadisedir ve sürdürülemez bir şeydir. Belli bir noktaya geldiği zaman bütün göstergeleri topyekun bozacak şekilde patlar. Yani ülke krize doğru gidiyor. Bana kalırsa zaten krize giden ekonomiyi gördüler onun için hemen 24 Haziran gibi çok erken tarihte seçim kararı aldılar. Seçimi kazandıktan sonra kriz çıkarsa “Önümüzde 4-5 yıl var, toparlarız, millet batırdığı parayı, işyerini, çektiği acıyı unutur.” diye düşündüler. Bütün taktik bundan ibaret. AKP seçimi kazansa bile yönetilemez bir tablo olduğu söyleniyor. Bu nedenle tekrar bir seçimin gündeme gelebileceği konuşuluyor. Seçim sonrası biliyorsunuz Türkiye'de rejim değişmiş oluyor. 16 Nisan referandumunun bazı maddeleri yürürlüğe girmişti, seçim sonrası diğerleri de girecek. Başbakanlık kalkacak, cumhurbaşkanı hükümetini kuracak. Cumhurbaşkanının kuracağı hükümet, eski parlamenter sistemdeki hükümete benzemeyecek. O hükümette yetkili tek bir kişi olacak o da cumhurbaşkanı. Bakan denilen kişiler parlamenter demokrasideki bakanlar kadar etkili ve güçlü olamayacak. Onlar sadece cumhurbaşkanının hükümetinde, cumhurbaşkanının değişik konulara bakan sekreterleri gibi olacaklar. Böyle bir ortamda hükümet üzerindeki parlamento denetimi de ortadan kalkacak. Parlamenter demokraside hükümet kurulduğu zaman Meclis'ten güven oyu alamazsa hükümet kurulamaz. Ancak cumhurbaşkanının kuracağı hükümetin güven oyuna ihtiyacı yoktur. Hükümeti kurdum bitti diyecek. Parlamenter demokraside Meclis bir bakana gensoru verdiği zaman, düşürdüğü zaman o bakan artık bakanlık yapamazdı. Şimdi Meclis'in bir bakanı düşürme yetkisi olmayacak. Meclis, hükümete güvensizlik oyu verdiği zaman hükümet değişirdi şimdi Meclis'in o yetkisi de olmayacak. Hatta bir milletvekilinin Meclis kürsüsünden bir bakana soru sorma hakkı da olmayacak. Dolayısıyla 24 Haziran'dan sonra kazanan cumhurbaşkanının hükümeti Türkiye'yi yanlış idare ettiğinde, Türkiye'yi kuzeyiyle, güneyiyle, doğusuyla, batısıyla ülkeyi savaşa soksa, her gün her mahalleye bin tane cenaze gelse bu hükümeti değiştirecek bir mekanizma sistemin içerisinde yoktur. İstikrar diyorlar ya bunların istikrarı böyle bir istikrar. Dolayısıyla ben ekonomi çok kötü duruma gelecek, hükümet düşecek diye bir şey beklemiyorum. Ne pahasına olursa olsun Tayyip Erdoğan, Türkiye ekonomik krizden dolayı mahvı perişan olsa bile, işsizlik ayyuka çıksa, iş adamları batsa, çiftçi açlık sınırının altına düşse bile iktidarı bırakmaz. Onun için önemli olan iktidarda kalmaktadır. Böyle kötü bir ekonomik tablo ortaya çıkarsa zamana oynayacaktır. Seçimi bir kere aldım, cumhurbaşkanı oldum, Meclis benimle uğraşamaz diye zamana yayacaktır. Ekonomi bir kere dip yaptıktan sonra, vatandaş da bu ekonomiye alıştıktan sonra yavaş yavaş toparlanmaya başlayacaktır. Üç-dört sene içerisinde belli bir noktaya gelecektir. Ondan sonra da yeni nokta yeni seçim olacaktır. O yüzden bu seçimler ölüm kalım meselesi. Ülke ya var olacak ya yok olacak. Türkiye'nin normalleşmeye ihtiyacı var. Normalleşmenin bir tek yolu vardır; kendini çok yetkili görüp hiç sorumlu görmeyen bu iktidar yapısının değişmesidir. Ekonomideki bu durum seçimden önce etkisini gösterir mi? Şu anda etkisini göstermeye başladı zaten. Önümüzde 40 güne yakın bir süre var. Ve bu süre çok zor geçeceğe benziyor. Mesela dolar 4 TL ike 4,50 TL oldu. Neresinden bakarsanız bakın korkunç bir artış var. İthalat yapan tüccar dışarıdan yüksek dövizle getirdiği malı içerde kaça satacak? Zaten kar marjları düşmüşken bu sefer iç piyasada bu ürünleri satma zorluğuna düşecek. Bütün sektörler can çekişecektir. Fabrikalar pahalı maliyetler yüzünden ürün satamayacaktır, bu fabrikalar iflas edecektir, kapanacaktır. Artık insanlar ticaret yapmayacaktır. Esnaf dükkanının kirasını ödeyemeyecektir. Bütün gelir grupları sıkışacaktır. Bu sıkışıklık elbette iktidarda olanların algısını vatandaş gözünde sürekli bozacaktır. Bu durum da oya yansıyacaktır. Öyle zannediyorum ki neticede Sayın Erdoğan seçimi kaybedecektir. Erdoğan'ın “Milletimiz tamam derse kenara çekiliriz” sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Yaptığı açıklamaya ben çok önem vermiyorum. Kaybederse ne olur? Ben bir çoklarının zannettiği gibi köşesine çekileceğini ya da yurt dışına gideceğini sanmıyorum. O elinde tuttuklarıyla mücadeleye devam eder. Yani Meclis'te partisi var ve onun genel başkanı. Onu bir güç olarak elinde tutacaktır ve mücadelesine devam edecektir. Meclis çoğunluğu muhalefete geçecek mi sizce? Evet bence geçecek. Cumhurbaşkanlığı seçimleri henüz ortada olsa bile, şu anki siyasi tablodan görünen şey, muhalefetin seçimlerde Meclis'te çoğunluğu sağlayacağı yönündedir. HDP barajı geçecek mi? HDP'nin barajı çok rahat geçeceğini düşünüyorum. Ama HDP'nin herhangi bir kazaya uğramamak için çok çalışması gerektiğini de düşünüyorum. Muhalefetin cumhurbaşkanı adaylarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Adayların hepsine baktığımızda hepsinin kendi seçmen kitlesi olduğunu görüyoruz. İlk turda herkesin kendi seçmen kitlesine hitap edecektir. Cumhurbaşkanı seçiminde belirleyici olan ikinci turdur. Erdoğan ikinci tura kalacaktır onun dışında ya Meral Akşener ya da Muharrem İnce ikinci tura kalabilir diye bakıyorum. Ancak çok sürpriz yaparsa Demirtaş da ikinci tura kalabilir. Olmaz olmaz diye bir şey söyleyemeyelim. Bu takdirde ikinci tur önemli hale gelecektir. Genel olarak Türkiye'ye hitap eden, her kesimden oy olan, hatta AKP'deki Tayyip Erdoğan'ın arkasındaki mutsuz seçmenden de oy alabilecek bir adayın ikinci turda olması önemliydi. Bu açıdan analiz edildiğinde ben sorunlar olduğunu görüyorum. Yani öyle bir aday profiline ulaşılamadı mı sizce? Evet bence ulaşılamadı ama her şeye rağmen içinde yaşadığımız koşullar Erdoğan'ın kaybedeceği bir seçime gireceğimiz umudunu canlı tutuyor. Son olarak gündemdeki İsrail meselesini nasıl değerlendiriyorsunuz? AKP dışarıda ve içeride farklı tavır mı sergiliyor? Sayın Erdoğan, ABD ile stratejik ortak olduğunu defalarca söylemiştir. Bu çok önemli bir hadise. Ortadoğu'daki politikalarda ABD ile stratejik ortak iseniz siz aynı zamanda İsrail ile de stratejik ortaksınız demektir. Bakın daha önce PYD'nin sınır güvenlik birimi oluşturması ile ilgili ABD tarafından yapılan bir açıklama üzerine, ABD'ye yönelik olarak çok yüksek tonda eleştiriler yaptı Sayın Erdoğan ve hükümeti. ABD'ye dünya kadar söz söyledi sonra Afrin'e girdik. Sonra arkasından Trump'ın o dönemki Dışişleri Bakanı Tillerson geldi, onunla 3,5 saat baş başa görüşme yapıldı. İçeri tercüman bile alınmadı. Ne konuştular kimse bilmiyor. Arkasından yine Amerika'ya kızdığı bir dönemde ABD ile stratejik ortak olduğunu teyit etti. İsrail ile anlaşmaların iptal edilmemesi, gerçek anlamda İsrail'i rahatsız edecek hiçbir politikanın ortaya konulmaması, Mavi Marmara anlaşmasında İsrail'in bütün tezlerinin kabul edilmesi ve Suriye politikasında İsrail stratejilerine uygun bir politika izlenmesine bakıldığında Sayın Erdoğan'ın ABD ve İsrail ile stratejik ortaklığını sürdürdüğü görülmektedir.

dövizin milli paraya göre değeri bulmaca