Egemenlik kayıtsız şartsız Allah’ındır. “Demokrasi bizim için bir amaç değil, araçtır. Amacımıza ulaşana kadar demokrasiye bağlıyız ” Demokrasi bizim için bir tramvaydır. İstediğimiz durağa gelince ineriz. “Ata’ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok”. “Her 10 Kasım’da yaygara
Şüphesiz ki, egemenlik kayıtsız şartsız Allah’ındır düsturunu kabul etmiş birisinin, bu egemenlik milletinmiş falan filan gibi pırtlamış laflara karnı toktur. Söküp atar!
Türk Milleti yeni bir iman ve kesin bir milli azim ile yeni bir devlet kurmuştur bu devletin dayandığı esaslar ‘Tam Bağımsızlık’ ve ‘Kayıtsız Şartsız Milli Egemenlik’ten ibarettir. Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu Milli Egemenliktir. Milletin Kayıtsız Şartsız Egemenliğidir."
"egemenlİk kayitsiz Şartsiz mİlletİndİr" "Tarihi sayısız kahramanlık destanlarıyla dolu olan Yüce Türk Milleti, 15 Temmuz 2016'da bir kez daha 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyerek bir demokrasi zaferine imza attı.
Egemenlikkayıtsız şartsız Allah’ındır #tevhid #allahuakbar #ebuhanzalahoca ️ #uyanın
Vay Tiền Trả Góp Theo Tháng Chỉ Cần Cmnd Hỗ Trợ Nợ Xấu. urartu dilinde "şekillerden-şekilcilikten ibaret dünyam" demektir. anarşizm ve kaosa götüren önerme; zira egemenlik allah'ın olsa idi bizi allah yönetmeliydi doğrudan, arada elçilere ne gerek vardı? devletlere gerek yoktu. bırakalım, doğa olduğu gibi işlesin. neden devletlere ihtiyacımız var ki? allah doğru yolu gösterecektir nasılsa bizlere, değil mi? ne yazık ki öyle olmuyor işin aslı. olsaydı ne kadar kolaydı işler. halkın gözünü ne kadar bağlarsanız bağlayın, mutlaka buna karşı gelen bir kesim çıkıyor. günümüze bakıyoruz - bırakın ortaçağı - bugünün teokratik yönetimlerinde bile devlet kendini hep sağlama alma amacında oluyor. neden? insanoğlu açgözlü. dini de işlerine gelince bu işte kullanan insanlar; yeri gelince dünya işlerine bakar, yeri gelince öbür dünyaya kasarlar. o kasmaları da kendi egoları için olmalı. işte bu sözün altında da böyle bir mantık var. "egemenlik allah'ın ama, onun adına bu yetkilerini ben kullanabilirim" demek bu. "yeni nesil halife benim, sadakat gösterin bana" demek bu. bazı kesimler gösteriyor ona sadakati. grup toplantıları sloganlarla süsleniyor, "sadakat, sadakat" diye tempo tutuluyor. bu da modern bir teokratik anlayış olmalı. parlamenter teokrasi belki, kim bilir? çağımızın firavunu geliyor, çağımızın halifesi. nasılsa demokrasi onlar için her daim bir araçtır. ülkenin başına gelip, allah'tan - ki yuh denilebilir bu noktada - aldığı yetkileri halkı üzerine kullanacak bir lidere her daim ihtiyaç duymuştur türkiye. yani, sanırım. "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" cümlesindeki egemenliği, evrenin mutlak hakimiyeti olarak algılamanın sonucunda söylenmiş anlamsız laftır. biz zaten he man olmadığımızın farkındayız. edit gölgelerin gücü adına... "........göklerin, yerin ve arasındakilerin egemenliği allah'a aittir. dilediğini yaratır. allah her şeye gücü yetendir."maide suresi 17. ayet söylemeye gerek olmayan cümle..ayan beyan ortada zaten.. bkz inandık iman ettik söyleyen kişi açısından bakıldığında çok şaşırtıcı olan cümle. zira kendisi "egemenlik kayıtsız şartsız klişesini düstur edinmiş şekilde davranmakta hatta 10 gün öncesine kadar bu egemenliği türkiye üzerinde sınırsızca kullanmak için seçilmiş kişi olduğuna inanmaktaydı. eğer gerçekten "egemenliğin kayıtsız şartsız allah'ın olduğunu" düşünüyor olsaydı, bu en yüce varlığın görünmez bir sopası olduğunu ve o sopanın günü gelince kendisini de dürtebileceğini hesaba katmış olmalıydı. bakınız ne yazıyor intro kısmında; bkz yeni siteye yönlendiriliyor. tbmm bunu diyen, - hem laik hem müslüman olunmaz, ya laiksindir, ya müslüman! da demiştir. sayesinde inançlarını vicdani ve kişisel bi oluşum olarak gören müslüman kişi mesela ben özünde doğru sayılabilecek cümleye antipati duyar olmustur. egemenlik milletindir milletin kalacak afişlerinin istanbul'daki otobüs duraklarında boy göstermesine sebep olan açıklama. akp, seçim öncesi itibar kaybetmemeye çalışıyor haliyle. bkz ben bugün bunu gördüm burda üstünde durulması gereken nokta, bu lafın aslında yatmaktadır. egemenlik kayıtsız şartsız milletindir lafı, cumhuriyetin kuruluşunu müjdelemek içindir. bundan sonra, ilahi güç tarafından şeçildiği iddia edilen ulvi sülaleler, yani padişahlar, devleti milleti yönetmeyecek, bizzat halk ve hatta mevcut halkın çocukları, torunları yani millet yönetecek demektir. padişahlık kalktı demektir. böyle bir girişten sonra tanımımıza dönersen, cumhuriyet karşıtı, hilafet ve saltanatlık yanlısı ve laf ebesi bir ebeliği de inançlı inananları ikileme düşürerek inanç sömürücülüğü yapmasından kaynaklanır. laiklik işte bu sebepten önemlidir. bireylerin inançlarının siyasete malzeme edilmesi böyle ifadeler doğurur ve son derece sakıncalıdır. saçma insanın saçma söylemlerinden biri daha. yaptığı daha hangi gaf, devirmediği hangi çam kaldı diye merak ediyoruz ailecek. bu ülkede dindar insanların bir rahatsızlığı söz konusudur "ben sadece dindarım, ben yobaz veya şeriatçı değilim. türbanı da siyasi simge olduğu için takmıyorum, benden korkmayın" açıklaması yapmak zorunda kalmak... bu rahatsızlık, ve ezilme duygusu, kendi halinde dinini yaşayan insanları şu an hükümette olan partiye itmiştir. bu vatandaşların çoğu da doğal olarak haklı ve masumdur. masum olmayan ise, chp'yi, bu vatandaşlarımızın karşısına dikilip; onlara yobaz diyen bir parti gibi gösteren; laikliği de din düşmanlığı olarak lanse eden ve bundan nemalanan akepedir. çünkü bu konuşmada "hem laik hem müslüman olunmaaaaz" diyen adama sorarlar "laikliği savunanların dinine puan vermek, bu müslüman olabilir, bu olamaz demek sana mı yoksa allah'a mı kalmış? sen kimsin?"
Söz Kimin bu bölümde, ünlülerin bazı dikkat çeken sözleri yer almaktadır. Sözler hakkında Aşağıdaki sözlerde hata olduğunu düşünüyorsanız lütfen bizimle geçiniz. Bildirin. Gülmek, içindeki enerjiyi yüzeye taşır. Düşünmek sona erer. Gülerken düşünmek imkansızdır. Birbirinin tam zıddıdır ya gülersin ya da düşünürsün. Gerçekten gülersen düşünceler durur. Hiçbir şey baştan çıkarmanın kendisinden daha büyük olmayı beceremeyecektir; onu yok eden düzen bile. Bir kız aşk için evlenmeli ve onu bulana kadar evlenmeye devam etmelidir. Yaşamımda edindiğim en büyük bilgi şudur Kendi kendine yardım etmeyi bilmeyene, Hiç kimse yardım etmez. Toplumdaki başarısızlığın sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır. İnsanlar akılsızlıkları yüzünden 'alınlarında yazılı olandan' daha çok acı çekerler.
pek yakından tanıdığımız bir vatandaşın, ağzını doldura doldura, göğsünü gere gere ettiği laf bkz da "laikliğe sözde değil özde bağlıyız" diyen cemaatten birinin lafı, hadi canım sen de...bkz elhamdulillah laikim birçok yobazın araba arkası yazısı olarak kullandığına şahit olduğum laf. aynı vatandaş iki gün önceki basın açıklamasında "biz egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyoruz" diye bağırmıştır. bir-iki hafta önce yaşar nuri öztürk'ün, halkın yükselişi partisi genel başkanı sıfatıyla katıldığı bir tartışma programında ingiliz gizli istihbarat örgütü tarafından taaaa laik cumhuriyetin temellerinin atıldığı günlerden bu yana ortalığı karıştırmak için fiştak mahiyetinde kullanıldığını söylediği ve bazılarının ağzında sakız olarak ya da otobüs-minibüs yazısı olarak karşımıza çıkan cümle slogan, önerme.ayrıca tarihimizde nice kubilayın hayatına malolan ve temel amacı daha büyük bir plan dahilinde bizi tam da şu anda içinde bulunduğumuz noktaya getirip altımıza konan dinamiti patlatmaya matuf emperyalizm aracı. eğer allah'ın yaratıcı olduğuna inanıyorsanız, öyle yada böyle doğru olan cümle. mülk allah'ındır. zamandan ve mekandan münezzeh olan yaratıcı ol der ve olur. kainat o'nundur. asıl irade o'nundur. o, bize cuz-i irade ve muhlet verdiği için kendimizi iktidar sahibi sanmaktayız. o bilir ki; zaman bitince esrar perdesi kalkar, tüm olanların o'nun emri ve bilgisi çerçevesinde olduğu da bir gün amacına göre anlam elbette değişir. ama birisi bunu, "egemenlik milletin değil allah'ındır" dedi diye, yani ilgisiz bir önerme ortaya koydu diye bu cümlenin esas olarak doğruluğu değişmez. öyle yada böyle hassasiyet göstereceğim diye doğruyu incitmenin anlamı yok. her nefs ölümü tadacaktırda istenirse sağa sola çekilir ama her canlının bir gün öleceği gerçeği değişmez. laf olsun diye birşeylere itiraz etmeden önce düşünmek lazım. cümleye mi itiraz ediliyor söyleyene mi?bkz bu tren zamanın ötesine gider dostumedit 2 ulan ne fanatik doluymuş memleket, tek entry ile karmayı resetledim 18 saat geçmedi üzerinden. söyleyenden ziyade söylenene dikkat edilecek olursa, her müslüman için geçerli olması gereken önermedir. zira eğer islamı seçmişsen, ilk başta kabul ettiğin şey allah'ın varlığı ve iradesidir, kuran'ın allah'ın sözü olduğu ve islam'ın da merkezi olduğudur. haliyle egemenlik kayıtsız şartsız allah'ındır hakikaten de. şimdi burada kafaları karıştıran noktaları sıralamak gerekirsea. "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözünü değiştirip bu hale sokmanın kişilerde yarattığı sembolik sıkıntı, atatürk'ün sözüyle bu şekilde oynanmasının bünyelerde yarattığı dehşet;b. türkiye'deki resmi islam anlayışının revize edilmiş, milli islam'a dönüşmüş ve demokrasiye daha uygun hale getirilmiş olduğunu fark etmeyip, "esas islam"ın aslında atatürk'ten sonraki ılımlı hale getirilmiş, kişiselleştirilmiş islam olduğunu kabul etmek "esas islam"ın "bozuk islam"dan sonra gelmesi de enteresandır, neyle kalibre ettiniz bu dini diye sordurur;c. bir yandan kutsal şeylere kayıtsız şartsız inanıp, bir yandan da kutsal olmayan prensiplere aynı bağlılıkla inanmanın ne dinle ne de demokrasiyle bağdaşamayacağını yeni keşfetmiş olmak;d. dindar bir insanın, neticede hareketlerini ve ahlakını belirleyen bu kurallar dizisini, ülke yönetiminde etkin hale getirmemek için hiçbir sebebinin olmadığını yeni görmek;e. laikliğin "eğer devletinle/rejiminle dinin çelişirse devletinden/rejiminden yana olmalısın" alt-metninin bizzat din ve inanç kavramlarıyla çeliştiğini fark etmeme;f. mevcut kanunların birden çok yerde kuran'la çeliştiğini fark etmeme;.....daha gider bu. demem o ki, dinin devletin yönetiminde söz sahibi olmaması şart, öte yandan şu anki laiklik gerçekten insanların inançlarını, laikliğin gerektirdiği daha az hakim, daha kısıtlı bir inanca indirgemesini gerektiriyor. bunu yapan birçok kişi var, ama birtakım insanlar çıkıp "yahu hem allah'a kayıtsız şartsız teslim olduk deyip hem de nasıl bile bile ve düzenli bir şekilde onun sözüne karşı gelirsiniz" dediğinde de "ayol bu insanlar mars'tan mı geldi, ne diyorlar anlamıyorum" tribine girmek anlamsızdır, aşağılayıcıdır. bunu söyleyen kişilerin politik pozisyonları ve bunun etkileri üzerine konuşmak istemiyorum. sadece şunu diyorum, eğer bir insan mantığın geride bırakılmasını "inanç" olarak yücelten bir sisteme dahil etmişse kendini, o insanla neyin münakaşasını edebilirsiniz? adam kendi alanında her daim haklıdır. esas sormamız gereken, devlet yönetimini dinsizleştirmekten şu anda yapılan bu değil, ama gördüğüm tek çıkar yol bu başka bir çözümü var mı bunun? haydi erdoğan ve ekibini izmir marşıyla yerlerine uğurladınız diyelim, bir sonraki akıma karşı ne hazırlık yaptınız? bu problemlere eğilen bir allah'ın kulu veya değil var mı? sistemin çelişkilerini çelişen yerlere müdahale etmeden düzeltebileceğimiz illüzyonundan ne zaman kurtulacağız? islam inancına göre, doğru bir sözdür. bununla birlikte egemenliği allah'a vermek, ya da onu egemenlikten men etmek mümkün değildir. bu yüzden, bunu tartışmak da garip değildir ki, bu sözü söyleyenlerin derdi egemenliğin allah'a ait olduğunu vurgulamak değil, egemenliği allah adına zaptetmektir. asıl buna dikkat etmek gerekir.bkz teokrasi bunu diyen beş yıldır "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" yazısının altındaki bakanlar kurulu sırasında, başbakan olarak oturmaktadır. hadi ben kimin ne mal olduğunu zaten biliyorum da, bunlara oy/destek verenlerden eğer inandıkları allah benim bildiğim allah ise, veya inandıkları bir allah varsa allah rızası için şunu istiyorum. yeri gelince "laiklik elbet ortadan kalkacaktır, egemenlik kayıtsız şartsız allahındır" deyip, başa gelince söylediklerinin arkasında durmak döt istediği için rotayı "cumhuriyet devrimlerinin savunucusu ve garantisi akp'dir" diyenin iki yüzlülüğünü görün, bu adamların herhangi bir davayı 3-5 yıldan fazla savunamayacak kadar dönek olduğunu bilin. ve oyunuzu ona göre verin. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Allah'ındır Egemenlik demek kısaca tabirle her meselede en üstün yetki ve otoritenin tek sahibi olmak demektir. Toplum ve hayat üzerinde tek yetkili ve egemen olarak insanı görmek Allah’ın hakkını gasp etmektir. Hakkı değil halkı hakim makamına koymaktır. Bir Ayette Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor; “Dikkat edin! Yaratmak da hükmetmek de ancak Allah’a aittir.” Araf, 54 Burada Rabbimizin kastettiği hükmetmek sözcüğünün diğer bir anlamı da egemenliktir. Yani siz egemenlik kayıtsız şartsız milletindir derken aslında Allah’ın hakkını gasp etmektesiniz. Birde günümüzde insanlar her olaya siyasi bir tarzla yaklaştıkları için kendi lideri ne derse desin doğru oluyor. Allah’ın dediğine ters düşse dahi. Oysa Tevhid ehli bir mümin olaya siyasi olarak asla bakmaz yerlerin ve göklerin yaratıcısı olan Allah’tır o müminin muhatabı. İşte Allah’ta bize yerlerin ve göklerin egemenliği Bendedir, Benden başka kanun yapıcılar edinmeyin, yaratıcınız Benim diye buyurmaktadır. Biz egemenliğin kayıtsız şartsız Allah’ın olduğunu gayet iyi bilmekteyiz. Hakimiyet Yalnız Allah’a Aittir Şu da var ki Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyen demokratik yada diğer sistemlerle yönetilen hiç bir ülkede milletin egemenliğinden filan söz edemezsiniz. Çünkü kanun koyucular ya kendi nefisleri yada ağa babalarının dedikleri doğrultusunda her şeyi ele alırlar. Şüphesiz ki sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah’tır. Gündüzü, ısrarla kovalayan geceyle örter. Güneş, Ay ve yıldızları emrine amade kılıp, boyun eğdirendir. Dikkat edin! Yaratmak da emretmek de Allah’a aittir. Alemlerin Rabbi olan Allah, ne yücedir. 7/A’râf 54 Allah cc yaratma sıfatıyla emretme, hükmetme, yasama sıfatını aynı cümlede zikretmiştir. O, yaratmasında ortak kabul etmediği gibi hüküm egemenlik ve yasamada da ortak kabul etmez. De ki “Onların ne kadar kaldıklarını en iyi Allah bilir. Göklerin ve yerin gaybı O’na aittir. O, ne mükemmel görendir! O ne mükemmel işitendir! İnsanların O’ndan başka dostu yoktur. O, hiç kimseyi hükümranlığa ortak kılmaz.” Kehf, 26 Yaratmak, kayıtsız şartsız Allah’a cc ait olduğu gibi egemenlik de kayıtsız şartsız Allah’a cc aittir. Bu yetkiyi Allah cc adına millete, krala, parlamentoya verenler Allah’a cc ortak koşmuş ve O’nun dışında rabler edinmişlerdir. Onlar, Allah’dan başka bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine Rab edindiler, Meryem oğlu Mesih’i de. Oysa onlar bir olan Allah’a ibadet etmekle emrolunmuşlardı. Allah’dan başka hiçbir ilâh yoktur. O, müşriklerin ortak koştuğu şeylerden de münezzehtir. Tevbe, 31 Allah’ı bırakıp da taptıklarınız, sizin ve atalarınızın taktığı birtakım isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında herhangi bir delil indirmemiştir. Hüküm sadece Allah’a aittir. O size kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler. Yusuf, 40 Tevhid – Tevhide çağrı, İslami çalışmaların temelidir. Her zaman ve mekanda muvahhidin önceliği Tevhid olmalıdır. Yusuf’un as zindanda olması, iftiraya uğraması, yanına gelenlerin tevhidi hiç bilmiyor olmaları, sordukları rüyanın tevhidle uzaktan yakından ilgisinin olmaması, Yusuf’u as tevhidi anlatmaktan alıkoymamıştır. – Tevhidin ana delili, çokluğun kaos, tekliğin selamet olması gerçeğidir. bakınız Enbiya 22, Mü’minun 91 Tevhid; birey, toplum ve içinde yaşadığımız yeryüzü için düzen ve selamettir. Şirk ise tam aksine kaos, terör ve fitnedir. Razı edilmesi ve isteklerinin yerine getirilmesi gereken birden fazla rab, onlara kulluk edenlerin karşı karşıya gelmesine ve kaosa sebep olmaktadır. Müşriğin duygularında, düşüncelerinde, yönelim ve arzularında hep bir kaos vardır Hac, 31. Çünkü onu yönlendiren ve razı etmesi gereken birçok merci vardır. Örf ve adetler, ebeveyn istekleri, modern toplumun beklentileri, şahsi arzuları, manevi ihtiyaçları. – Hükmün/yasamanın/kanun yapmanın yalnızca Allah’a cc ait olduğuna inanmak ve buna göre yaşamak bir lüks değil, İslam inancının olmazsa olmaz esaslarındandır. Hükmün Allah’a cc ait olması, iki şeyle irtibatlandırılmıştır Allah’a cc kulluk ve dosdoğru bir din. Hâkimiyet yetkisini Allah’a cc veren ve O’nun yasası dışında yasa tanımayanlar, Allah’a cc kul olan ve dosdoğru dinin mensuplarıdırlar. Egemenliği kayıtsız ve şartsız olarak Allah cc dışında herhangi bir şahıs, ideoloji veya kurumda görenlerse Allah’ın cc hakkında hiçbir delil indirmediği birtakım isimlere/düşüncelere ibadet edenlerdir. Dikkat edin! Yaratmak da hükmetmek de ancak Allah’a aittir Araf 54 İnternetten Para Kazanma Kariyer Fikirleri - İş Firkirleri
egemenlik kayıtsız şartsız allah ındır