Vay Tiền Trả Góp Theo Tháng Chỉ Cần Cmnd Hỗ Trợ Nợ Xấu. Kültür ve Sanat Abone Ol 17 Şubat 2021 474 okunma Şaman kültürü, eski çağlardan bu yana günümüze dek gizemi, tılsımlı ayin ve ritüelleri ve yaşam tarzı ile ilgili dikkat çekmiş eski Orta Asya topluluklarına has olduğu düşünülen bir geleneği kapsar. Merakın da insanoğlunun keşifçi yanlarını öne çıkarmasıyla, bu kültürün içine aldığı bazı kendine has durumlar pek çok kaşif ve gözlemciyi incelemeye teşvik etmiştir. Ruhlarla teması içeren ritüeller ve şifalandırıcı özellik taşıyan bazı unsurların değişik versiyonları günümüzde dünyanın birçok noktasında hatta ülkemizde bile farklı coğrafyalarda yer bulabilmektedir. Kökleri çok eski zamanlara uzandığı söylenen Şamanizm felsefesi, ruhların bedensel etkilerine değinen, totemleri, uğurlu saydıkları nesne veya lanetli sayılan birçok olguyla hala ilgi odağı olmayı sürdürüyor. Bugün yazımızda yer vereceğimiz iyileştirmeci Şaman efsunları, bu felsefeye ait bilinmeyen bazı tarafların da ortaya çıkmasına yardımcı olacaktır diye düşünüyoruz. Yazımızı keyifle okuyacağınızı umuyoruz. Şaman Nedir? Daha çok ilkel kavimler içerisinde yer tutmuş olan Şamanizm, iyileştirici gücü olduğu var sayılan özel hislerle donatılmış kişilerce oluşmuş topluluğa ait bir inanç sistemi olarak yer almaktadır. Tarih olarak bakacak olursak, Şamanizm’in var oluşunun, tek tanrılı bir inanç yapısıyla birlikte ilk çağ uygarlıklarında rastlandığı söylenmektedir. Kimi coğrafyalarda bir din, kimilerinde öğreti veya ilkel yaşayış toplumu olarak geçen Şamanizm’in lideri de ruhani bir özellik taşımaktadır. Bu ilkel kavimleri yöneten topluluğun başı olan lidere Şaman denilmektedir. Bu öğreti sistemini uygulayan ve dine mensup olan kişilere ise Şamanist adı verilir. Şaman olmak da tabii bir yönetici olmak için nasıl ki belli vasıfların taşınmasını mecbur kılarsa, aynı şekilde üstün bazı niteliklere sahip olmayı gerektirir. Bunlar arasında, değişken ruh halleri, öfkeli veya içine kapanık olma durumu, insanların göremediği bazı doğa üstü varlıkları görebilme, olgun bir ruh hali içinde olma, telepatik yetenekler gibi bazı özellikleri sıralayabiliriz. Aslında bu kişilerin geleceğe dair ön görü ve fiziksel bir yetenekten ziyade ruhsal bağlantıları güçlü yetenekleri olduğunu en başta belirtmekte yarar var. Şaman yani ruhlar güçler arasında aracılık yaptığına inanılan kişiye Türkçe ifadesiyle Kam da denilebilmektedir. Göktanrı inancının günümüze yansıması konulu yazımızı okumak için linke tıklayabilirsiniz. Şamanizm Kültürünün İzleri Şamanizm’in var oluşuna değin pek çok kaynak, bu izlerin Orta Asya döneminde ortaya çıktığını, Şaman inancının Hindistan’dan Güney Asya’ya yayıldığı ve Avustralya, Amerika’da dahi görüldüğünü açıklar. Çok tanrılı bir sistemin parçası gibi zannedilse de Şamanizm, eski Türklerin inancı olan tek tanrılı -Tengri- inancıyla bağdaştırılmaktadır. Çünkü tapındıkları bir obje veya görünen bir unsurun olmadığı yönünde görüşler hakimdir. Şamanizm Şifa Ritüelleri Doğa, ruh ve insan ögelerini bünyesinde toplayan bir yaşam biçimi olarak da düşünülen Şamanizm inancında doğada yer aldığına inanılan soyut varlıklarla haberleşme, yardım isteme amaçlı bazı ritüeller de gerçekleşmektedir. Davul ve tef gibi çalgılarla gerçekleştirilen ritüelde Şaman, bir trans haline geçişe uğurlanmaktadır. Özellikle hassas, duygulu yapıda olan kişilerin çocukluktan itibaren seçilerek eğitildiği bu kültürde, onların transa geçme konusunda daha başarılı olacağına inanılmaktadır. Trans haline geçişte tepki veren vücut, kasılmalar, titremeler, kendinden geçme ve bağırışlar şeklinde belirtiler göstermektedir. Şaman inancına göre bedendeki bir rahatsızlığın kaynağı, ruhta gerçekleşen bir sorun veya eksiklikten ileri gelmektedir. Yine aynı şekilde ruhsal ve bedeni sıkıntıları olan hastalar, Şaman’dan şifa ister ve bu konuda onun enerjisine başvurur. Şamanlar da iyi ruhlarla iletişime geçerek kötü enerjinin atılması için haberleşme sağlamaya çalışır. Kara Şaman adı verilen sadece kötü ruhlarla iletişime geçen Şamanlar ise daha üstün niteliklere sahip olarak bilinmektedir. Kadınların da Kara Şaman olarak liderlik yaptığı ayinlerde ateşin varlığı kutsanmış olur. Fakat bazı efsunların gerçekleştirmekte kötü olan etkileri bilinir. Büyücülük, Şamanizm felsefesinin reddettiği konular arasında yer alır. Yapılan ayinlerin, daha çok sağlık, kazanç ve güce dair olduğu söylenmektedir. Çember Ritüeli Kötü ruhların def edilmesi amaçlanan bu ritüelde lider olan Şaman, oluşturulan çemberin merkezine alınır. Şamanistler ve ayini gerçekleştirecek olan Şaman’ın bulunduğu alanda tütsü ve mumlar mutlaka yer almalıdır. Aynı esnada Şaman’ın çevresinde küçük çaplı ateşler yakılır. Davul çalınmasıyla beraber gözlerini kapatıp transa geçen Şaman, sonrasında ateşlere sırasıyla tükürür. İyi ruhlarla iletişime geçip, kötülerin uzaklaştırılması dileğine Şamanistler odaklanır. Ayinin sona ermesiyle birlikte Şaman’ın geçirdiği sürece dair hiçbir şey hatırlamadığı belirtilmektedir. Cenaze Ritüeli Ölmüş bir insanın,dünyaya geri gelme isteğine karşı yapılmış bir ritüel olup, mevtanın defnedilmeden önce tabut içerisinde farklı yerlerde gezdirilmesi ile yolunu şaşıracağı ve bu isteğinden vazgeçeceği düşünülür. İyileştirici Şaman Efsunları Şaman, bir din adamı sayılmakla birlikte aynı zamanda büyücü gibi farklı tanımlamalarda yer almış bir isimdir. Bir anlamda şifa amacı ile kendisinden yardım isteyen kişiler, onun telkinlerine ve efsunlarına başvurmayı denemiştir. Yırtıcı Hayvandan Korunma Efsunu Bir çobanın yırtıcı bir hayvanla karşılaştığı ve zararını gördüğü bir durum için, o hayvanın tabiat sembolü olan bir ongunu yapılır. Koruyucu muska şekline çevrilmesi için ayin davullar eşliğinde yapılır. Bu şekilde oluşturulan koruyucu muskayı üzerinde taşıyan kişinin o hayvanın yırtıcı gücüne sahip olacağı inancı oluşmaktadır. Kurşun Dökme Kurşun belli miktar gümüş ile eritilip düz bir mermer üzerine sıcakken bırakılır. Şaman seramonisi ile ayine başlanır. Ruhsal sıkıntılar yaşayan kişi, granitten bir çubukla kurşun üzerine sorunlarını resmedecek şekiller çizer. Şaman bu noktada kişiye eliyle destek de verebilmektedir. O esnada dönüşüm için niyet ve istekler Şaman tarafından dile getirilir. Kurşun üzerindeki işaretler silininceye dek eritilir ve erimiş gümüş üzerine eklenir. Oluşturulan madde üzerine kaplan ve daire şeklini çizen Şaman, bunu isterse hastaya verebilir veya saklayabilir. Bir şifa efsunu olarak görülen kurşun dökmenin belki günümüze göre daha detaylı bir özelliğidir diyebiliriz. Anadolu'da yaygın örf ve adetler hakkındaki yazımıza linke tıklayarak gidebilirsiniz. Şaman Davulu Kişinin huzursuzluk duyduğu zamanlar için öngörülen hastanın Şaman davulu ve telkinleri ile meditasyon tarzı bir efsunla şifalanması, bir diğer Şaman iyileştirici kaynaklardan biri olarak sayılmaktadır. Yer altına inmek ve gökyüzüne yükselmekte önemli bir araç sayılan davulların ayrıca o civarda var olduğu hissedilen kötü ruhları da hapsettiğine inanılır. Ya-da Taşı Kullanmak Ya-da taşı kendilerine askerlerin, toprakla uğraşan kişilerin müracaat ettiği Şamanlar’ın kullandığı kutsal kabul edilen taşlardan biridir. Ya-da taşı ile yapılan bir duayla yağmur bereketini çekmek, düşmana galip gelmek ve zorlukların üstesinden gelineceğine inanılırdı. Eski Türklerde kutlamalar, festivaller ve şenlikler hakkındaki yazımıza linke tıklayarak ulaşabilirsiniz. Kızgın Demirle Efsun Zehirli bir hayvan tarafından sokulan bir hastayı şifalandırma amaçlı yapılan bu efsunda zehirli bölge kızgın demirle yakılıp Şaman’a okutulur. Sonrasında zehrin açığa çıktığı bölgeyi emen Şaman zehirlenmiş kanı tükürür ve arkasından hastanın şifa bulacağına inanılır. Bu tarz efsunlar yapılırken hasta ve Şaman kişinin yüz yüze olması şarttır. Çalışmanın yapılacağı esnada hasta yakınları odadan çıkarılır. Şaman Kıyafeti Şamanlar ayine geçiş esnasında kendilerine yardımcı olduğuna inanılan kendilerine has bir kıyafet giyerler. Şans getirdiği inanılan bazı ongunlar ve hayvan kalıntılarından yapılma bu kıyafetler ile transa geçişin ve o hayvanların ruhsal güç özelliklerine sahip olmanın mümkün olduğu düşünülmektedir. Şaman Davullarının Özelliği Davulla yapılan ritüel ve efsunlar, Şamanlar için büyük öneme sahiptir. Davul altına atılan şapka ile gelecekten haber vermenin yanı sıra davulun oluşturulduğu ağacın kutsal ve özel seçilmiş olması gereklidir. Üzerine sembol olarak işlenen görüntülerin Şaman’ın ruhsal yolculuğuna ait görüntüler olduğu belirtilmektedir. Davul üzerinde doğaya ait tavşan, kurt, Güneş, Ay ve yıldız çizimlerinin doğa ve hayvan ruhlarına saygıyı temsil ettiği belirtilmiştir. Gökyüzünün, Şamanların ruhsal iletişiminde ve şifa çalışmaları için faydalı alametleri taşıdığı var sayılmıştır. Sıkça Sorulan Sorular Şaman olan kişilerin genel özellikleri nelerdir? Şamanizm’e ait toplumların Şaman seçiminde rol oynayan özellikler arasında, ruhlarla temasa geçebilme özelliği, transa geçebilme yeteneği, ölüp dirilme, hastalık tedavi edici şifa ruhuna sahip olma durumu belirtilmiştir. Ayrıca çoğu Şaman toplumlarında Şamanlığın aileden genetik olarak geçtiğine inanılır. Şamanlık belirtilerinin kişide ne zaman ortaya çıktığı düşünülmektedir? Kişinin Şaman olup olamayacağına dair ilk belirtilerin ergenlik çağından itibaren fark edildiği davranış değişiklikleri ve kişinin kendini soyutlamasıyla ortaya çıktığı düşünülmektedir. Şamanizm felsefesinde alem nasıl adlandırılmaktadır? Şamanizm, alemi üç kısımda değerlendirmeye almaktadır. Yeryüzü, yerin altı ve gökyüzü. Bazı toplumlarda insanın üç canı olduğu ve birinin ölümden sonra toprak altında, birinin gölgeler aleminde yaşadığı ve bir diğerinin de göğe çıktığı şeklinde yorumlanmaktadır. Bazı şifa çalışmalarında Şaman’ın yer altına ve göğe çıkması arzu edilir. Bu inanışa göre, hastanın ruhunu şifalandırmak için bir ruhtan yardım istemek adına trans yoluyla ruhunun yer değişimi yapması beklenir.
…Şamanizm… Şaman Davulu Bugün Rusya Federasyonu içinde yer alan Hakasya da Şamanizm hâlâ canlı tutuluyor. Hakasyalı bir araştırmacı olan Katanov, Minusinsk Tatarlarından aldığı bilgilere göre Şaman davulunu anlatır. Buna göre davulun önemli üç bölümü vardır içi, dışı ve tokmağı. Davul, bir arşın çapındadır. İskeleti genellikle sepet yapımında kullanılan söğütten yapılır ve at derisiyle kaplanır. Davulun içinde dikey olarak duran sapı genellikle kayın ağacından yapılır. Sapta mars denilen, kamın yer altı dünyasında yaşayan erliklerin lideri Erlik Han a ulaşmasını sağlayan on iki delik bulunur. Deliklerin arasındaki kabartmalar, kamın uçarak ya da yürüyerek geçmek zorunda olduğu dağ sıralarını temsil eder. Sapın üst kısmında, enlemesine kamın kendisinin ya da hastasının düşmanlarını püskürttüğü yay kirişi olarak adlandırılan sopa bulunur. Bu demir sopaya hastanın içindeki kötü ruhları kovan on sekiz kadar demir çıngırak bağlanır. Ayrıca, kamın habercilerini temsil eden iki çan da demir sopaya bağlanır. Davulun üst kısmında hastanın düşmanlarını temsil eden dört ya da altı demir kanca tutturulmuştur. Demir sopaya kamın kudretini simgeleyen bez parçalari asılır. Bu bez parçaları genellikle kamın hastaları tarafından bağlanır. Erlik Han’a herhangi bir hayvan adandığında bu hayvana demir sopadan alınan iki üç bez parçası bağlanır. Adak hayvanın boynunda asılı duran bu bez parçaları onu kötü güçlerden korur. Davulun üst kısmında yedi renkli gökkuşağı tasvir edilir. Gökkuşağının iki ucundan da, iki geniş kare şeklinde merdiven sarkar. Bu merdivenle kam, Kan Kuday’in huzuruna çıkmak için gökyüzüne yükselir. Kan Kuday’in önünde beyaz boyayla çizilen iki kayın ağacı vardır. Kam, gökyüzüne yükselerek Kan Kuday’dan hastayı iyileştirmek ya da ya da öldürmek için emir alır. Gökkuşağının altında ışık saçan iki daire vardır. Ayrıca 14-18 kadar yıldız bulunur. Merdivenin üst kısmındaysa beyaz renkle yedi dağ kızı resmedilmiştir. Bu kızlar eğer ruh erkekse onu uzaklaştırmada kama yardım ederler. Kız figürlerinin yanında iki kuş tasviri vardır. Kam bu iki kuşla göğe yükselir. Davulda bundan başka kırmızı renkte at, süvari ve keçi bulunur. Kızıl at üzerindeki Kızıl süvari, erliklerden biri olan Kızıl adakların basında gider. Beyaz renkle çizilen beyaz at üzerindeki atlı Kuday’a gider. Davulun ortasındaki üç çizgi bu dünya ile öte dünyayı ayıran bir tabakadır. Davulun alt tarafında, kutsal koyunları himaye eden kurbağa resmi vardır. Ayrıca on sıradağın ardında, kara ve altın denizin kıyısında yaşayan hayvanları sulamak için altın oluğu ve at bağlamak için altın direkleri bulunan Erlik Han ın kötü ruhları yargıladığı yere götüren yılan ve kertenkelenin resmi yer alır. Bu deniz doğudadır, kurbağa, yılan ve kertenkele, koyunlara dokunmak isteyen kötü ruhları korkutur. Aynı şekilde su iyelerini temsil eden iki balık tasvir edilir. Balıkların iç hastalıkları iyileştirdiğine inanılır. Eğer kam kötü ruhlardan daha güçlüyse onları dağ ruhlarının Haninin yaşadığı dokuz denizin sonuna kadar sürebilir, eğer kam zayıfsa, yolun yarısından döner ve balık hastayı yeniden alt eder. Bunun dışında davulun üzerinde kötü ruhların yaklaştığını kama haber veren kara ve ala renkli iki köpek resmi vardır. Davulun alt tarafında yedi at ve yedi insan tasvir edilir. Bunlar Erlik Han ın hizmetçileridir. Bütün kötülükler yeraltı dünyasında yasayan Erlik Han’dan kaynaklanır. Davulda yine kırmızı renkle kama kamla mayi öğreten kam resmedilmiştir. Öldükten sonra kaynayan denize doğru gittiği düşünülen kam tasvirinin uyuz hastalığını tedavi ettiğine inanılır. Davuldaki tavşan resmi, kamın aletlerinin koruyucusunu simgeler. Davulun üzerinde “meme” diye adlandırılan altı kabartı vardır. Bunlar kamın aletlerinin koruyucusu sayılan ruhu besleyip koruma işlevini üstlenir. Bir önemli öğe de tokmaktır. Tokmak, ya tavşan derisiyle kaplanarak söğüt dalından; ya geyik kemiği ya da boynuzu ya da kayın ağacından yapılır. Tokmağın sapına hastaya gelen kötü ruhları kovmak için kamçı görevi üstlenen bez ve deri parçaları yapıştırılır. Şamanlar ayin yapmak için davul kullanırlar; fakat zaman zaman bunun yerini kopuzun aldığı da görülmüştür. tarihçilerinden Gardizi, eski Yenisey Kırgızları nın Şaman ayinlerinde saz çaldıklarını söyler. Eski Oğuzlarda, İslam ın kabulünden sonra Şaman geleneklerini sürdüren ozanlar kopuzu kutsal saymışlardır. Sözgelimi, Dede Korkut her öykünün sonunda kopuzuyla gelir, ad verirken, dua alkış ederken kopuz çalar. Şaman davulunun asıl kısmı olan ağaç ve demir parçalar asla değiştirilmez. Derisiyse değiştirilebilir. Biri ölen evde bulunan davul, Erlik’in elçisi Aldaçi’nin yaklaşmasıyla kirlenmiş ve kuvvetini kaybetmiş sayılır. Kirlenmiş ve kuvvetini kaybetmiş davulların derisi derhal değiştirilir. Tedbirli davranmak isteyen Şamanlar ve ev sahipleri, hastanın öleceği anlaşıldığı zaman Şamana ait eşyaları evden çıkarırlar. Her davul Şamanın ölümünden sonra ormana götürülüp parçalanır ve bir ağacın dalına asılır. Şamanın ölüsü de bu ağacın dibine gömülür. » “Şamanizm” Sayfasına Dön! Not İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…
Simin Işık UysalŞamanik yolculuk yapmak için ilk olarak bilinç durumunuzu değiştirmeniz gerekir. Peki bunu nasıl yapacaksınız? Yerli şamanik toplumlar, yakın çevrelerinde kolayca bulunan ne varsa onu kullanırlar. Yani çölde yaşayan bir topluluk ile cangılda yaşayan bir topluluk durumlarını değiştirmek için farklı araçlar kullanır. Kabile toplumlarında şamanlar bilinç durumlarını değiştirmek için pek çok teknikten faydalanırlar. Nefes kontrolü, oruç tutmak, uykusuz kalma, vizyon arayışları, dans etmek, şarkı söylemek ve bazı kültürlerde çevrelerinde bulunan psikotropik bitkileri tüketmek bunlar arasındadır. Diğer yandan, pek çok kültürde şamanın bilinç durumunu değiştirmek için yaygın olarak bir vurmalı çalgı, özellikle de davul kullanılır. Kullanılan diğer çalgılara örnek olarak, Avustralya’da didgeridooları, birbirine vurularak kullanılan çubukları, çıngırakları, kaynana zırıltısını, Orta Asya Bön Po şamanlarınca kullanılan zilleri de verebiliriz. Orta Asya halklarında, şamanın yolculukları için kullandığı temel araç davuldur. Davulun Şamanizm kültüründe yadsınamayacak bir yeri vardır. Buryatların, günümüzde halen kullanılan şaman davulunun nasıl oluştuğu hakkında muhteşem bir öyküsü vardır... Şimdi sizinle o öyküyü paylaşmak istiyorum... İlk Buryat şamanı çok becerikli ve gözüpektir. Zengin fakat çocuğu olmayan bir aile şamana başvurur. Şaman da, ailenin çocuk sahibi olması için Tanrı ya da ruhlara başvurmaktansa, çocuğu kendisi yaratır. Göktanrı, bir gün kanatlı habercilerini, neler olup bittiğini öğrenmeleri için aşağıya, dünyaya yollar. Haberciler, çok güzel bir erkek çocuğun doğmuş olması dışında verecek bir haberleri olmadığını söylerler. Göktanrı, böylece ilk şamanın tanrılardan çekinmeden bir çocuk yarattığını anlar. Bunun üzerine çocuğun canını alıp getirmeleri için habercilerini yeniden aşağı yollar. Haberciler, çocuğun canını alır ve Tanrı’ya götürürler. Tanrı, canı alır, bir sineğe dönüştürür ve bir şişeye koyarak ağzını da başparmağı ile kapatır. Hasta yatan çocuğun ailesi şamana başvurur. “At” olarak adlandırdığı davulu ile şaman, çocuğun kaybolmuş canını bulmak için Aşağı ve Orta Dünyalarda dolaşır. Aradığını buralarda bulamayınca, bu sefer daha önce gitmediği kadar uzağa, Yukarı Dünyalara gider. Orada Tanrı’yı elinde içinde çocuğun canının olduğu şişeyle görür. Tanrı’ya canı geri vermesi için yakarır ama alamaz. En gözüpek şamanın bile pes edeceği bu durumda bile geri dönmeyi, başladığı işi yarım bırakmayı kabullenmez. Kendisini bir eşekarısına dönüştürür ve Tanrı’yı alnından sokar. Acı ve şaşkınlık içindeki Tanrı, elini alnına götürmek için şişeyi bıraktığı anda şaman çocuğun canını şişeden kapar ve dört nala köyüne geri giderek çocuğun canını bedenine yerleştirir. Çok sinirlenen Tanrı, şamana bir yıldırım gönderir. Yıldırım davula isabet eder ve onu ikiye ayırır. Bugün bildiğimiz şaman davulu işte o günden kalmadır. Şamanik yolculuk ritmi müzik değildir. Saniyede dört ila yedi sabit vuruşla çalınan monoton bir ritmdir. Bu vuruşlar zihinsel konuşmayı sessizleştirerek bize, konsantrasyonu sağlamaya yardımcı olan bir odaklanma sağlarlar. Araştırmacılar bunu beyin dalgalarımızın sese verdiği tepki olarak açıklar. Uyuduğumuz sırada, rüya görürken beynimiz delta durumundadır ve saniyede 1 ila 3 hertz arasında sinir sinyali ateşler. Uyanık fakat dinlenir durumdayken ise Alfa durumuna geçer ve sinir sinyalleri de saniyede 8 ila 13 Hertz arasındadır. Gündelik hayatlarımızda işlerimizi yaptığımız, konsantre olarak çalıştığımız zamanlarda ise Beta durumundayızdır ve beynimiz de 13 ila 20 Hertz arasında sinir sinyali ateşlemektedir. Gün içerisinde beynimizin sol yarısı, temel olarak beta dalgalarında işlev görürken, duygusal ve sezgisel işlevlerimizin merkezi olan sağ yarısı alfa durumundadır. Gün içerisinde, çalışma ve dinlenme zamanlarında genel olarak beynimizin bu iki yarısında gider geliriz. Alfa ile beta durumu arasında ise, beynin 4 ile 7 Hertz arasında sinyal ateşlediği teta durumu bulunur ki bu durum uyku ile uyanıklık arasındaki rüya benzeri imajlarla ilişkilidir. Teoriye göre, şamanik davul ritmi sırasında beyin dalgalarımız ritime uyarak bizi, bazılarının “sonik sürüş” adını verdiği teta durumuna sokar. Burası imajların aktığı tam da burası, görünen ve görünmeyen dünyalar arasındaki gizemli bölgedir. Şamanik yolculuk için davul ritminden faydalanmak son derece pratik ve işe yarayan bir yol. Atölye çalışmaları sırasında, daha önce hiç şamanik yolculuk deneyimi olmayan katılımcıların, davul ritmi yardımıyla yapılan daha ilk yolculuktan bile yararlı sonuçlar alarak döndüklerini görüyorum. Şamanik yolculuk yapmak, rüya görmek ya da hayal kurmak gibi doğal bir şey ve herkes yolculuk yapabilir. Başarılı yolculuklar yapmanın anahtarı ise gevşemek, hayal gücünü kullanmak, niyete odaklanmak, konsantrasyon, aşırı kontrol isteğinden ve beklentilerden vazgeçerek deneyime teslim olabilmektir. "Karanlıkta Görenler" kitabından yayıncının izni ile yayınlanmıştır. Hiçbir şekilde kopya edilemez.
şaman davulu genelde yardımcı ruh olan hayvanın derisinden yapılır. üzerine davulun sahibinin, ruhların kün ve ayın resimleri yapılır. resimlerde beyaz ve kırmızı boya kullanılır. apagaç taşı beyaz boya elde etmek için, kızıl taş kırmızı boya için kullanılır. bu taşlar ırmak boylarında bulunur ve yumuşaklardır. boyaları hazırlama yöntemi oldukça basittir. yumuşak taşlar ufak parçalara ayrıldıktan sonra, iki taş arasına konularak tozhaline getirilir; sonra bu toz ıslatılarak işaret parmağı ile davul üzerine sürülür. resimler yürüçi tarafından yapılır. güneş ve ayın yanında iki küçük daire daha vardır. bunardan biri tang çolmon, diğeri enger çolmonu sembolize eder. türkiye'de satılanları hakkında bilgi sahibi olunmadığı için yeşillendirenlerin sevilip sayılacağı lira falan isteniyor pahalı mı bilemedik ya bana da şu transa geçiren içkiden ikram etsenize tokmağı türklerin kutsal saydığı kayın ağacından yapılması zorunlu olan, hatta davul üzerinde ki kullanılacak renklerin dahi tarif edildiği, orbu davulu olarak da bilinen mistik çalgı. şaman davulu şamanlığın ayrılmaz bir parçası. kimi yerlerde davulun tek bir sahibi olsa da bazı yörelerde davul sadece şamana değil şamanla beraber ailesine de ait aslında. ailesi davulu aynı zamanda müzik aleti olarak kullanabiliyor. davulun üzerindeki çizimler şamanın mitolojisi, düşünce tarzı, yaşam biçimi, göçebe ve avcı toplayıcı hayatın felsefesine göre değişebilmektedir. bazı ritüellerde ise davul yerine ok veya asa kullanılmaktadır ama bu çok sık karşılaşılan bir durum kimi yerlerde eski türkçe olarak tüngür, tünür, dünür deniliyor. yakut türkçesinde tünür "evlilik aracılığı ile oluşturulmuş akrabalık" anlamına gelmekte. dünür kelimesi aynı anlamda anadolu'da da oğlu veya kızı evli olduğu ailelerin birbirleriyle olan akrabalığı için kullanılıyor zaten. çoğu toplulukta davul şamanın manevi eşi olarak görülüyor. bundan dolayı da kadın ve çocukların davula dokunması yasak. fakat aynı yasak neden erkekler için geçerli değil inanın bilmiyorum. davulu genelde ailenin en büyük bireyi** yapıyor ve bu kişi aynı zamanda davulun babası oluyor. davulu yapmak için bunun dışında bir kişiye daha ihtiyaç duyulur. buna da davulun anası diyorlar. davula kız, şaman adayına ise damat anlamında kuze deniliyor. davul hazır olduğunda damadın* akrabaları davula asılacak renkli kurdelelerle kızın ailesinin evine gelirler. bu kurdeleler de bu durumda bir nevi kız evine verilen başlığı simgeliyor. birkaç gün sonra damat kız olarak adlandırılan davulun babasının evine gider ve babasına şarap ikram eder. bunları tıpkı düğün ritüelleri gibi bir takım eğlenceler izliyor. bu temsili düğün aslında şamanın resmi olarak göreve başlamasını simgeliyor. yani bildiğiniz kızı istiyorlar ve bir nevi düğün yapıyor davulun iç direğini kadının cinsel organı, üzerindeki deriyi de kızlık zarı olarak görmelerinin kökenleri çok eskiye dayanıyor. böylece davul ve şamanın arasındaki ilişkinin erkek ve kadın anlamı üzerine aktarıldığına inanıyorlar ve kadın vücudu böylece kozmosla eşleştirilmiş oluyor. hem ak hem de kara şamanlar ritüellerde davul kullanıyor. şamanlar aynı zamanda hangi davulun ak hangi davulun kara şamana ait olduğunu anlayabiliyor. davulun büyüklüğü şamanın yaşına hem de ruhların isteğine göre belirleniyor. davulun yapılması için bir takım malzemeler gerekli. bunlar demir, bakır, deri, ağaç ve sicim. ağaç olarak genellikle kayın ve sedir ağacı kullanılıyor. davul yapıldıktan sonra ülgen, erlik ve diğer büyük ruhlara kurbanlar veriyorlar. bu arada davul şamanın isteğine göre değil ruhların isteğine göre yapılıyor. şaman kafasına göre karar veremiyor yani. bundan dolayı şamanın ömrü boyunca kaç davul kullanacağı, her davulla kaç yıl şamanlık yapacağı ruhlar tarafından şamana iletiliyor. böylece şaman dolaylı da olsa kaç yıl yaşayacağını öğrenmiş oluyor. acaba gerçekten de davulları bittiğinde ölüyorlar mı? neyse. eğer davul herhangi bir şekilde vaktinden önce zarar görürse bu şamanın hastalanacağına gösteriyor. şaman bu hastalığı atlatabilmek için genellikle koruyucu ruh adına at veya öküz kurban eder. sonuncu davulu yırtıldığı veya bozulduğu takdirde ise şamanın ölümünün yaklaştığı anlaşılır. şaman ölünce davulu da mezarına götürülür ve mezarına yakın bir yerdeki ağaca asılır. davulun gövdesi genellikle kollarını iki yana açmış insan figürünü anımsatır. bazı şamanlar ruhunu simgelemesi için bu gövdeye insan yüzü tasviri koyarlar. buraya iliştirilen bir çift göz ise şamanın uzağı gören gözü olarak düşünülür aslında. davulun yatay kısmının üstü gökyüzünü, altındaki bölüm ise yeryüzünü simgeliyor. sibirya ve altay şaman davullarında genel olarak sağda güneş, solda ise ay resmi çizilmiştir. davulun üstünde bunun yanı sıra yıldızlar, erlik ve ülgen'in oğul ve kızları, kuş ve yılan resimleri de zaman zaman yer alır. davulun sapında yer alan 12 delik şamanın yeraltı dünyasına inmek için kullanacağı delikleri simgeler. sapına bağlanan demir çıngırak ise kötü ruhları uzaklaştırmaya yaramaktadır. sopaya bağlanmış olan iki çan ise şamanın yardımcı ruhlarını simgeler. hepsinin farklı farklı yardımcı ruhu var üstündeki resimler için beyaz, siyah, kırmızı gibi renkler kullanılıyor. beyaz genelde yeryüzündeki simgeler için kullanılırken siyah ve kırmızı ise yeraltı alemine işaret eder. altay türklerinde şamanın göğe çıkışını da genel olarak merdiven sembolize ediyor. davul üzerinde yer alan tasvirler aynı zamanda şamanın ruhlar alemi ile temas kurmasına yardımcı olur. bundan dolayı bu simgeler şamanın dünya görüşüne göre ritüel esnasında ruhları davulun içinde topladığı için bu resimlerin şamanın atalarının ruhlarının tasviri olduğu düşünülür. üç dünyayı birleştiren*** ağaç figürü aynı zamanda şamanın ritüel esnasında göğe çıkmak ve yeraltına inmek için kullandığı bir araç olarak görülür. ve bence davuldaki en önemli simge bu. bu simge aynı zamanda çadırlarda da var aslında ama konumuz değil. şaman inancına göre davul şamanı gökyüzüne veya yeraltına götüren binek hayvanı, tokmak ise bir nevi kamçı rolü üstleniyor. bundan dolayı şamanın en önemli eşyalarından biri elbisesi ve davuludur. bunlar olmadan ne yukarı dünyaya ne de aşağı dünyaya seyahat edebilirler. eski türklerde şamanların tören sırasında kullandığı en önemli eşyası davuldu. davulun tekdüze sesine uygun olarak şamanın çıktığı ruhsal yolculuk sırasında davul, sembolik olarak onun atı, kayığı, geyiği eskidikçe değiştirilirdi ki bunun da oldukça uzun ritüelleri var ama bazen eskimesine gerek olmadan da yenisini yapmak gerekebilirdi. mesela bir kişi öldüğü zaman, ölen kişinin evinde şamana ait eşyalar davul vs varsa, erlik'in ölüm tanrısı/elçisi aldaçı eve girdiği için bu eşyaları kirlettiği kabul edilir ve davulun yenisi yapılırdı. hakikaten pes dedirtecek kadar uzun ve karmaşık ritüeller var bu aşamada. kasnağın yapılacağı ağacın seçilmesinden tut, derisi gerilecek hayvana kadarbkz şaman/ay hatuneski türklerde demirin kutsallığının en büyük kanıtını, şaman giysilerinde eski şaman elbiseleri yakutların kullandığı demirden kuş iskeletine benzeyen giysi gibi ya tamamen demirden yapılırdı ya da üzerinde demirden özellikle hayvan motifleri parçalar olurdu. aynı şekilde deriden yapılan şaman davulunun çevresinde de demirden aksam olurdu. kiriş denilen bu parçaya yine demirden parçalar asılırdı. demir eldiven, çizme giyerler, ağızlarına demirden diş takarlardı.bkz türk mitolojisinde demir ve demircilik/ay hatunşamanlar kayın ağacına özellikle hürmet eder, ayinlerini kayın ağaçlarının etrafında yapar, hastaları yine bu ağaçların altında iyileştirirlerdi. şaman davullarında da mutlaka ağaç resmi türk boylarında şaman ölünce ormanda bir ağacın dibine gömülür, davulu da aynı ağaca asılırdı.bkz orman/ay hatunkün ve ay simgeleri tabii ki şaman giysilerinin de olmazsa olmazıydı. ak şamanlar da güneşi selamlarlar, kostümlerinde ve davullarında da güneş sembolünü kullanırlardı. kara şamanlar güneşi kullanmaz ayrıca aynalarına da güneş simgesi kazırlardı.bu sizin evdeki aynalardan değil; şaman aynaları demirden, bakırdan vs yapılmış, yuvarlak, içbükey tabağa benzeyen eşyalardırbkz kün ay/ay hatunşamanın tören sırasında kullandığı başlığı ve ayakkabıları ise, bu manyak denilen kostümün içinde değil, onlar ayrı, davulu ve tokmağı ise tamamen başka hikaye. yani manyak sadece kıyafetin palto ya da üstlük kısmı ve bu kısımda çok çok fazla detay var ve detayların hepsinin de mitolojik bir karşılığı yani anlamı var.bkz manyak/ay hatungrigory potanin'e göre bozkurt, yıldırım tanrısı olarak düşünülürdü. yıldırım tanrısı'nın şamanlarla bağlılığı veya onun da bir şaman gibi düşünülmesi fikrini de ilk defa potanin ileri sürmüş, bu inanca dayanan şamanların davula vurarak ses çıkarmasını şimşek çakmasına benzetmişti.bkz türk mitolojisinde yıldırım/ay hatunaltaylı şamanların davullarında gökkuşağı olmasına gelince... genellikle kayın ağacıyla birlikte resmedilir ve bu acunu ol acuna yani bu dünyayı öbür dünyaya bağlayan bir köprü olduğu ve şamanların alemler arası yolculuklarında bu köprüyü kullandıkları düşünülürdü. belki de sahiden kullanıyorlardı, kim bilir…bkz gökkuşağı/ay hatun“işin aslı kabulgan bütün şamanların bir hayvan atası olduğuna inanılan döneme yani şamanist döneme ait bir inançtır. bu koruyucu ruh, şamanı sadece korumakla kalmaz ona ruhsal yolculuklarında eşlik eder ve enerji verir. şamanların davulu hayvanlarını, tokmakları da kamçılarını simgelerbu hayvan genellikle kuş, geyik, ayı ya da kurt olur ve şamanın görme gücünü, yani geçmişe ve geleceğe dalmasını, aydınlanmasını, kehanette bulunmasını simgeleyen bağımsız ruhudur.”bkz donuna girmek/ay hatunwilhelm radloff türklere ait bir şaman ayinini şöyle anlatırhasta için çağrılan şaman en iyi yere buyur edilir. şaman saçlarını çözüp dağıtır ve hıçkırmaya başlar; giysilerini giyip, süslerini takar. çubuğuna doldurduğu tütünden çekmeye başlar. gittikçe sararır; titremesi ve hıçkırığı gittikçe artar; yurdun ortasına bir at postu serilir. şaman biraz su içtikten sonra, çadırın ortasına gidip, dört rüzgar yönüne doğru eğilip, ağzındaki suyu dört bir yana serper. bu sırada hiç kimseden ses beyaz at kılları atılır ve ateş söndürülür. güneye yönelen şaman, davulunu bir kalkan gibi tutar. bir şeyler mırıldanır ve hıçkırır. kesin bir sessizliğin egemen olduğu sırada gürültülü bir biçimde geğirir. yurdun bir yerinden ya bir atmaca ya da bir martı çığlık atmaya başlar. derken ortalığa yine bir sessizlik çöker. sonra şaman usuldan usuldan davulunu çalmaya başlar, tıpkı bir sivrisinek gibi sesler çıkartır; giderek davulun sesi güçlenmeye başlar, bir gök gürültüsü halini alır. buna uygun olarak kuşlar, atmacalar bağırmaya başlarlar. davulun vuruşları iyice artar, zil ve çan sesleri birbirine karışır, adeta ses tonlarından bir su çağlayanı halini alır. birden her şey susar...yeniden davuldan sivrisinek vızıltısına benzer sesler çıkar ve gürültü gittikçe artar bu biçimde sürüp giden gürültü sırasında şaman büyüsel şarkılar söyler, yerin kudretli öküzünü, stepin beyaz atını, ateş cinini vb çağırır. şaman şarkı söyleyerek ciniyle diger koruyucu cinlerin yanına gelmelerini rica eder ve onlardan yardım ister; onlara bir takım sorular sorar ve karşılıklar alır. sorduğu soruları da kendisi çağrılan cinler gelmiş olurlar. öyle ki onların birden ortaya çıkışından, korkunç bakışlanndan korkan ve çarpılan şaman yere düşer...bkz kam davulu üzerindeki dağ keçilerinin çizimine bayıldığım alet. islamiyet öncesi türk ve şamanizm kökenli toplumların en özel simgelerinden birisidir . bir kam'ın kalbinden gelen sesin dışa vurumudur. üzerleri dinsel ve büyüsel anlamlı resimlerle süslü; içinde doğaüstü yaratıkların, cinlerin ve koruyucu ruhların bulunduğuna inanılan; şamancılıkla ilgili işlemler ve törenler sırasında kullanılan, tahta bir kasnağın üzerine geçirilen çift ya da tek yanlı deriden oluşur . ilave olaral sağ omzumda dövmesini taşıdığım simgedir efendim , şöyle bir şey ;görsel
GİRİŞ Dünyayı ve evreni anlamaya çalışmak insanlık tarihinin en eski konularındandır. Geçmişte de günümüzde de insanlar farklı şekillerde dünyayı anlamaya ve ruhani dünya ile temas kurmaya ihtiyaç duyarlar. İnsan var olduğundan beri evrenin nasıl, ne şekilde hangi maddeden ve neden yaratıldığını düşünmüş, yarattığı kozmogonik mitlerle bu sorulara yanıt aramıştır. Kozmogoni, kozmolojiden farklı olarak evrenin yaratılış ve varoluşu hakkındaki bilimsel bilgilerin dışındaki halkın bilincinde ve kültürel dünyasında var olan evrenin ve insanın doğuş, yaratılış ve var oluş hikayeleri, kutsal başlangıcın, kökenin anlaşılması için insanlığın yarattığı düşünce ve tahminlerin gizli bilgilerin öyküsüdür. Kozmos, düzenin başlangıcı olduğu için kutsal kabul edilir ve düzen başladığı için kaosa karşı bir oluşumdur. Bu oluşumda bir başlangıç hikayesi mutlaka gereklidir. Pek çok mitolojik öyküde kutsal başlangıç’ olarak da kabul edilen kökenin bilinmesi insanların başlangıçtan sonra oluşturacakları mitleri etkilediği için önemlidir. Bayat, 2007 Bu çalışmada, Türk kozmogonisi ve şamanlık bağlantısı ve bu algının şaman davulundaki tezahürlerini incelemeye çalışacağız. Dünyayı ve evreni algılamada şamanlık önemli bir yere sahiptir. Şamanlık inancına göre bütün felaketler fizik dünyamızla metafizik dünya arasındaki bağın kopması ve dengenin bozulmasıyla baş verir. Bayat, 2010155 Şamanlar dünyada bu dengeyi sağlamaya çalışan görevliler gibidir. Bayat, gerçek âlem ile görünen ve görünmeyen diğer dünyalar arasındaki sınırın ve farkın insan bilincinde olduğunu söyler. Bayat, 2010 Şaman bir bakıma gökyüzü ile yeryüzü arasında bir elçi, bir aracıdır. And, Mevlevi sema ayinlerinde, semazenlerin sağ ellerinin göğe doğru yukarı, sol ellerinin ise toprağa aşağı doğru olmasını bu aracılığa benzetir. And, 2002 Buryat efsanelerindeki şaman kökeni de bu bağlantıyı destekler. Buryatların inancına göre Tanrı önce insanı yaratır, insanlar mutlu bir şekilde yaşarlarken, kötü ruhların hastalık ve kötülük yaymaya başlaması ile zor duruma düşerler. Tanrı bunun üzerine insanlara yardım etmesi için yeryüzüne şaman göndermeye karar verir. Şaman olarak bir kartal gönderir. İnsanlar kartalın dilinden anlamazlar. Bunun üzerine kartal geri döner. Tanrı bu sefer kartalı insan şeklinde dünyaya geri gönderir. Kartal, bir ağacın altında uyuya kalmış bir kadın görür, bu kadınla olan beraberlikten ilk şaman dünyaya gelir. Çoruhlu, 2011 Şaman, ruhlarla iletişimini, diğer dünyalara seyahatini davulu aracılığı ile yapar. Davul bir şamanın olmazsa olmaz bir aletidir. Ayna, tüm evreni yansıtabildiği için, o da şaman için davul kadar önemli bir aksesuardır. Biz bu çalışmada şaman davulunu ve simgelerini incelemeye çalışacağız. Şamanın dünya ve evren algısı, kozmogonisi, dünya görüşü davuluna yansır ve şamanlık simgelerinin büyük çoğunluğu davulda görülebilir. Şaman davulu aracılığı ile diğer dünyalara seyahat edebilir, öte dünya ile iletişim kurabilir, bu seyahatten bilgi ve güç alabilir. Şamanlar, gövdelerini terk eder ve davullarına binerek, görünür dünyanın ötesine giderler. Bayat, 2006 Şaman bu seyahatleri bulunduğu yerde ve o anda yapar. Her şey oradadır. Şamanların insanların kutsal alem ve ruhlarla aracılık yaptığı ve metinlerinde sözü geçen kutsal alemin ve ruhlarının gerçekte var olup olmadığının bir önemi yoktur. Önemli olan bu uygulamaları yapan halklar arasında hastaların iyileştirilmesi, toplumun düzen ve ihtiyaçlarının giderilmesi, törenlerin yönetilmesi gibi uygulamalarda bu algının somut tesirinin ortada olması ve yaşanmasıdır. Bayat, 2006 Günümüzde popüler müziğin temsilcisi sanatçılar çağımızın modern teknik ve elektronik bilgisini eski dönemlerin doğa ile barışık bilge ruhu ile buluşturan çalışmalar yapmakta, dünyayı şamanlar gibi algılamaya çalışmaktadır.[1] Bu çalışmada Fuzuli Bayat, Bahaeddin Ögel, Yaşar Çoruhlu, Özkul Çobanoğlu, Pervin Ergun, Jean Paul Roux, Mircea Eliade gibi araştırmacıların kaynaklarından derlediğimiz kadarıyla kısaca Türk kozmogonisi, bunun davula nasıl yansıdığı, davulun yapımı, işlevi ve türlerini ana hatlarıyla belirtmeye çalışacağız. 1. Türk Kozmogonisi Şaman kültürünün ve felsefesinin temelinde insan ve tabiatın uyumu, tüm kozmos, dünya, insan, bitki ve hayvan aleminin bir bütün olduğu düşüncesi yatar. Bayat, 2006 Milattan on binlerce yıl öncelere dayanan bir inanç olan Şamanizm, Orta Asya, Kuzey Asya, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Avustralya yerlilerinde, Endonezya'da, Güneydoğu Asya, Çin, Tibet ve Japonya'da görülmektedir. Orta Asya’da şamanların çeşitli adları vardır. Oyun, demirci, bakşi, perihon, molla, bübü, odagan, kam kullanılan kelimelerdendir. Şamanların Orta Asya’da pek çok çeşit farklı adından biri Yakutların Sahalar kullandığı oyun’ kelimesidir. Metin And, Oyun ve Bügü adlı kitabında, oyun kelimesinin çeşitli anlamları ile şamanın büyüsel törenlerinin örtüşmesinden söz eder. And, 2002 Şamanlık doğayı ve tüm dünyayı gösteri, ritüel ve ibadet yeri olarak kabul eder. Orman, dağlar, nehir, göl, kayalar bu gösterilere sahne olabilir. Bayat, 2010 Bu törenlerde şaman dans eder, ses ve çalgı aletleri ile müzik yapar. Bu çalgılardan olmazsa olmaz olanı davuldur. Bir hastanın başıboş ruhunu araştırarak sağaltmak, bunun için öteki dünyaya göç etmek ve bilgilere ve cevaplara ulaşmak bu somut sonuçları gerçekleşmekte rol oynar. And, 2002 89 Şamanlıkta oyun’ felsefesi, Huizinganın oyun kuramı ve Homo Ludens oynayan insan- düşüncesine benzetilebilir. And, 2002 Oyun felsefesinde, şamanın öte dünya varlıklarına benzemesi, kendini tiyatro aktörü gibi role sokması yatar. Şaman don değiştirerek kuş olur, ayıya dönüşür, şaman dans eder ve adeta ruhlarla bir oyun oynar. Bu, şamanın öteki aleme girebilmesi için, başka bir dünyanın oyuncusu olması gerekir şeklinde yorumlanabilir. Bunun için kostümü, şaman giysisi ve davulu baş aksesuarıdır. Aynı zamanda davul, şamanlıkta vecd haline geçmek yani transa girmek için önemli bir tekniktir. Bayat, 2006 Şaman bu sayede, yani başka bir boyuta geçerken kostüm de değiştirerek, kutsal alemin ruhları ile, insan aleminin varlıkları arasında bir köprü’ olabilmektedir. Bayat, 2006150 Şaman inancına göre bilginin kaynağı başlangıca tanıklık yapmış olan öteki dünyadır. Bu bağlamda şaman yaptığı kozmik seyahat ile bu bilgiye ulaşıp insanlara ulaştıran, evrendeki maddi alem ile ruhlar dünyası arasındaki ilişkiyi anlama aracıdır. Bayat, 2006 Bir Soyot şiirinde şu şekilde ifade edlmektedir Ertekin, 2008 Deri kaplı davul, karşıla isteklerimi Oradan oraya taşı beni bulutlar gibi Alacakaranlığın ülkelerinden Ve kurşuni gökyüzünün altında Süpür dur rüzgar gibi Aşarak dalgaların doruklarını Türk Şamanlığının esası Fuzuli Bayat’a göre Türk mitolojisinin dayanağı olarak Şamanların özel olarak geliştirdiği ruhlar ve ruhlar dünyası ile ilgili olan inanışlardır. Bayat, 2006. Bu bağlamda Türk mitolojik sistemindeki evren tasarımı ile şaman kozmogonisi örtüşür. Bayat, şaman kozmogonisi’ terimini kullanarak yukarı, aşağı, orta olarak ayrılan 3’lü bir dünya algısından söz eder. Bu çerçevede, Asya Şamanizm’inde üç âlem söz konusudur Yer, yeraltı, Gök. Evrenin üç tabakadan oluşması, her tabakanın çeşitli katmanlardan oluşması ve bu katlarda ruhların bulunması Türk mitolojik sistemi ile şaman kozmogonisinde kesişen unsurdur. Bayat, 2006 Bu katlar, 7 veya 9 kat şeklinde de düşünülür. Bayat, 2006 Örneğin yeraltının 7 kat olduğuna, günümüzde de utançtan yerin 7 kat altına indim’, yerin 7 kat altına inse de bulurum’ gibi sözlerin temelinde buradan geldiği düşünülebilir. Kam efsanelerinde kamın davulu üstünde 9 kat gökte uçtuğu anlatılır. Ermetin, 2009 Şaman, bu üçlü kozmik yapı arasında onları birbirine bağlayan bir direkten yararlanır ve kozmik seyahatini onların arasından açılan deliklerden yapar. Ve bu seyahati davuluna binerek yapar. Davul, 3 bölgesi ile Gök, Yer, Yeraltı, bu mikro kozmos’ u simgeler. Şaman esrime tekniği olarak önemli yere sahip olan davul, şamanı yeraltına dünyasına indiren ve göğe çıkaran bineği, bazen atı, bazen kanosudur. Bayat, 2006 Yerin ekseni, tüm mitolojilerde dünya inançlarında cennet ve cehennemi, dünyanın çeşitli katları ile birbirine bağlayan ve kozmik seyahatların yapıldığı kanaldır. Yerin ekseni axismundi doğal bir varlık ya da insanlar tarafından üretilmiş bir obje olabilir. Bir dağ ya da ağaç doğal axis mundi yerin ekseni ye örnek olurken merdiven, çadır direği, ip ya da şaman davulunun arkasındaki tutanak insanlar tarafından üretilen eksen olup bu bağlantı görevini üstlenebilir. Bu eksen sayesinde bir katmandan diğerine geçilir, bağlantı kurulur ve kozmik bilgi elde edilir. Şaman mitolojisinde amaç bu üç kozmik kuşağın merkezinden geçen eksenden faydalanmak ve bu kuşakları geçmektir. Bayat, 2006 Bu kozmik seyahati şamanlar yapar. Bu anlamda şamanlar, toplumların binlerce yıllık kozmik bilgisini kuşaktan kuşağa aktarmakta, toplumla gizli dünya arasında da bağ kurmaktadır. Şaman bu bağlamda zaman ve mekan kavramlarını aşan kişidir. Şaman davulunda, dünyaları ve zamanları, zaman ve mekan kavramını da resmeder. YERİN EKSENİ- AXIS MUNDİ - KUTSAL AĞAÇ- DÜNYA AĞACI DAVULUN ARKASI ALTAY YÖRESİ Sibirya- Altay yeratı- gök Şaman davulu kayın ağacından yapılır. Eski Türklerde kayın ve ardıç ağaçları kutsal sayılıyorlardı. Özkul Çobanoğlu, kayın ağacının kökleriyle “yeraltına”, gövdesiyle “yeryüzüne” ve dal ve yapraklarıyla da “gökyüzü”ne olan bağlantısından bahseder. Bu üçlü’ algı, Türk mitolojik sistemindeki gök, yer, yer altı algısı ile birleşir. Yaşam sembolü olan ve kutsalı belirleyen merkezi oluşturan axis mundi olarak bir “hayat ağacı” şeklinde algılanan “kayın ağacı”nın öneminden bahseder. Çobanoğlu, 2010[2], A. İnan’a göre her şaman ayin yaparken yanında kayın ağacı bulundururdu. Kamlar şamanlar ağacı, gökyüzüne ulaşmak için bir merdiven olarak kullanılıyorlardı. Yakut ve Altay Türklerinde yaşam ağacına dünya ağacı’ da denir. Eski Türk geleneğine göre, bu, Dünya’yı ortasından göbeğinden öte-âleme ve Demir-Kazık Yıldızı’na bağlayan, dalları vasıtasıyla şamanlara yeryüzünden yüksek âlemlere yolculuk yapma olanağı sağlayan bir ağaçtır. Buna Demir Ağaç da denir. Şaman geleneğine göre Dünya, Göğün göbeği’ ile bu ağaç sayesinde irtibat halinde olup, bu ağaç ile beslenir. Anne rahmindeki bir bebek için göbek kordonunun anne ile ilişkisi gibi bu göbek de bir bağlantı noktasıdır. Dünya Ağacı, bu bağlamda yerin ekseni ve axis olup bağlantı noktasını oluşturan kozmik bir ağaçtır. Bu durumda kayın ağacından yapılan şaman davulunun arkasında bulunan tutanak ve davulun üzerindeki semboller axis mundiyi temsil etmekte, şaman axis mundi üzerine geçerek aşağı ya da yukarı seyahat edebilmektedir. Kayın ağacı ile Dünya ağacı Hayat ağacı arasında simgesel bir bağ bulunur. Hayat ağacı gök ile yer arasında bir bağdır. Kam da ayinlerinde ya göğe, ya yer altına inmektedir. Davulun kasnağı evren ağacından yapılmış olduğu için Kam davulu çalmaya başladığı zaman sihirli bir şekilde bu ağacın yanına, yani dünya merkezine fırlamış olur. Bu sayede göğe çıkabilir. Eliade, 1999200 YERİN EKSENİ AXIS MUNDİ KUTSAL GÖK SEMAVİ ALEM İNSANLARIN YAŞADIKLARI YER- YERALTI ÖTE-ALEM GÖĞÜN GÖBEĞİ YILDIZ YERİN GÖBEĞİ SEMBOLLER VE DAVULDAKİ SEMBOLLERİN İLİŞKİSİ Şaman mitolojisi, dünya görüşü, düşünce tarzı, göçebe veya avcı toplayıcı hayatın felsefesi, davula çizilen resimlerde ve şekillerde sembolleşmiştir. Davulda korunmuş eski simgeler, Şamanlığın kökeni ve etkileşim alanını da ifade eder. Türk Şaman davulları hemen hemen ayrıntılarına bakmaksızın aynıdır. Bayat, 2006 Davul, simgeseldir ve sihirli işlevleri çoktur. Davul ile yapılan şaman ayinlerinin önemli bir özelliği dairesel oluşudur. Ayin, bir daire etrafında yapılır. Davul kozmosu, ölümsüzlüğü ve yeniden doğuşu temsil eder. Eliade, 1999. 2. DAVUL YAPIMI Şaman hastalığından sonra adayın yeni statü almasıyla, giysisiyle beraber davulun yapılması şarttır Bayat, 2006. Ertekin, Mevlevilikte Şamanizm İzleri adlı kitabında şöyle anlatır. Ruhlar tarafından seçilen Kam adayı davulunu yapmak için usta bir Kam tarafından yönlendirlir. Usta Kam adayına içmesi için bir acı çay verir Bu sırada yaşlı usta şarkı söyleyerek ateşin etrafında dans eder. Büyük davulu çok hızlı çalmaya başlar, Kam adayının başı döner. Beyaz bir karga gen Kam adayının sol omzuna Kam, yaşlı adamın sesiyle karganın bir şeyler söylediğini karga aracılığı ile onu ruhunu serbest bırakması ve hayat ağacının basamaklarını teker teker çıkması konusunda dışarı ayrılan genç Kam’ın ruhu ormana bir kurt vardı, kam adayı kurdu takip eder, kurt bir yerde durur. Orada tam 21 tane ağaç bulunmaktadır. Usta bu yerin doğru yer olduğunu fısıldar3 kere 7 21 eder der ve senin de davulun kenarlarını, tokmağını, ona doğru sesi veren iç kısmını yapmak için bu kadar oduna ihtiyacın var denir. Bu ağaçların olduğu yere iyice bak, yarın oraya gitmeliyiz.’ Kam adayı, ruhu bedenine geri döndüğünde, ustasının ocak başında hala dans ederek şarkı söylediğini görür ve yorgun düşerek uykuya dalar. Ertesi gün ustası ondan trans sırasında ruhunun gittiği noktayı ve seçilmiş ağaçları bulmasını ister. Bu bir sınavdır. Eğer o yeri bulmayı başarırsa ustası ona bir davulun nasıl yapılacağını gösterir. Davul yapımı için kullanılacak ağacın, temiz, zedelenmemiş, meskun yerlerden uzak mekanlardan temin edilmesi gerekir. Kam, kasnağın yapılacağı ağacın yerini doğrudan doğruya ruhlardan öğrenir. Davul yapmak için ağaç kesilmez, ağacın yaşamının devam ettirebileceği bir şekilde parça alınır. Yakutlarda- üzerine yıldırım düşmüş bir ağaç seçilir. Davul esasen kayın ya da sedir ağacından yapılır. Malzeme 3 gün içinde toplanır. Davul yapımı için gereken malzemeyi tüm kabile üyeleri, ya da Kam’ın en yakınları hediye eder. Daha sonra davulun üzerine resimler, şekiller çizilir. Üstat Kam, genç Kam’a davulunu ve cübbesini verir. Genç Kam davulu koruyucu ruhuna takdim eder. Koruyucu ruh davulu gözden geçirir ve bununla ne kadar süre tören yapılabileceğini tesbit eder. Davul bazı kaynaklara göre önce göğe, sonra da Erliğe sunulur. Kurban olarak ona içki sunulur. Kam kendi merasimlerinde kullanacağı araç gereçlerini, yani hırkasını, başlığını, maskesini, özellikle davulunu ve tokmağını kendisi yapmaktadır. Usta Kam daha sonra davulun çerçevesini yapar. Sonra kafası, kolları, ayakları olan tutacağı ve tını tahtalarını davula tutuşturur. Kıl sicim ile tını tahtaları çerçevenin etrafına sıkıca tutulur. Çerçeve de sicimle sıkı sıkıya bağlanır. Tokmağın her vuruşunda farklı sesler çıkararak çınlamaları için bu sicimlere demir parçaları takılır. Davulun Kısımları Davul için 5 malzeme ağaç, demir, bakır, deri ve kıl sicim şarttır. I. Davulun gövdesini, kayın ya da sedir ağacından yapılan kasnağı kaş teşkil eder. II. Kasnağın çemberi dairesi 10 -12 karış, derinliği 14 - 22 cm. olur. İki başı kayışla bağlanır. III. Davulun büyüklüğü hem şamanın yaşına hem de şaman geleneğine göre ruhların isteği ile belirlenir. Genişliği 3-4 düğüm 30-50 cm olan esasen oval biçimli olabilir. Radloff göre, davulun şekli az çok ovaldir. Anohin bunun yanında ayrıca yuvarlak davullardan da sözeder. Nitekim Şorlarda davulun her iki şekline rastlanır. Bunlarda tasvir edilen davulun çapı 76 santimetredir. Potanin ise, yalnız yuvarlak davullar gördüğünü yazmıştır. DAVULUN İÇ KISMI ARKA TARAF Davulun sesini sonsuza kadar şekillendirecek gücün yalnız kayın ağacında olduğu düşünülür. Ahşap saplar, kesişen şekilde dikey ve yatay olmakla davula bitiştirilir ve bu şekli ile kollarını yana yana açmış insan figürünü hatırlatır. Ölmüş eski bir Kam’ı, davul sahibi eski bir ruhu simgeler. Bir tür davul sahibi’dir. Başı oval şeklindedir. Hiçbir şaman kendi arzusu ile davul yapamaz, bu ancak ruhların telkinleri ile olur, ve her şaman bir ruhun, ölmüş başka bir şamanın varisidir, davulun arkasındaki insan figürü bu ruhu temsil eder. Bazı şaman davullarında dikey atılan sapın üst kısmına insan yüzü tasviri konulur bu da sapın, davulun veya şamanın ruhunu simgeler. 2 küçük metal levhacık göz rolünü oynar. Bunlar şamanın uzağı gören gözünü, insan figürü de yardımcı ruhunu simgeler. Dörtgen şeklindeki levha sakalı, yürek şeklindeki levha kalbi gösterir. Yüz üzerinde oyma olarak yapılmış kaş, burun, ağız, bazen sakal yapılmıştır. Sapın üzerinde bazen Kam’ın kendisini simgeleyen bir insan resmi bulunabilir. Bu şeklin göğsü hizasından çaprazlama geçirilen ve kiriş denilen demir çubuk onun kollarını oluşturur. Bu sap, bu çubuğun alt kısmında genişleyerek kalçaları ve çatal bacakları oluşur. Bu çatal kısmında yer alan küçük resim Kam’ın koruyucu ruhunun simgesidir. Bu tamamen yerin ekseni axismundi yi temsil eder. Kam bu eksen vasıtasıyla yolculuk yapar. Kiriş denilen yatay demirin iki yanına asılan, ses çıkaran demir nesneler bulunur. Bunlar Kam’ı kötü ruhlardan koruyan silahları temsil eder. Bazen de Kam’ın emrindeki ruhları temsil ederler. Bu çıngıraklar ok şeklinde olup kötü ruhları kovmaya yarar. Bunların sayısı Kam’ın koruyucu ruhlarının sayısına göre belirlenir. Davulun esas kısmı olan ağaç ve demir hiçbir zaman değiştirilemez. Deri değişebilir. Şaman davulunu iki kısma ayıran insan figürüne, altay- sayan şamanları tüngür eezi derler. Bayat, 2006Davulun üst kısmında yatay ve dikey bir biçimde bir birini kesen dikdörtgenler Ülgen’in yazıları olarak bilinir. Buna şamanlar bazen ülgen’in mührü de derler. Kodbin şamanları davullarındaki insan figürüne ham buter derler. Çelkan Şamanları ile Altay Şamanlarının da davulu insan figürü ile ortadan iki kısma ayrılmıştır. Bunun aksine Uryanhay şamanlarının dairevi davulu dikey sapla ikiye bölünür bu sapa toktuş denir ve çeşitli eşyalarla süslenir- insan figürünü hatırlatmaz. Ortadan geçen yatay sap, davulu yukarı ve aşağı gök ve yer veya ruhlar dünyası ve insanoğlunun yaşadığı dünya kısmına ayrılır. Yatay atılan sap, davulu iki eşit olmayan kısma böler. Sapın yukarısı semayı, aşağısı ise yeraltı dünyasını simgeler. Bu ağaç sap, kasnağa geçirilmiş demir çubuğa berkitilir. Demir çubuk aynı zamanda davulun bozulmasının önünü almış olur. Davulun hem iç hem de dış kısmında kırmızı veya beyaz renkle çizilmiş bir takım resimler yer alır. DAVULUN DERİSİ Kasnağa geyik, dağ keçisi veya at derisinden üzlük çekilir. Deriler bazen ren geyiği, yaban geyiği, sığır, ya da at derisi olabilir. Davulun derisi hangi hayvandan yapılırsa davul o adı alır. Daha sonra o hayvan, Kam’ın bineği olacaktır. Hayvan adeta kendini hediye olarak sunar, Kam hayvanı rahatça avlar. Davulda kullanılacak deri seçiminde koruyucu hayvan dikkate alınır. Davulun iskeleti alınarak, kızgın bir demirle tahtanın üzerine demirler açılır. Hayvanın derisi, tüylü tarafı yukarı gelecek şekilde çerçevenin üzerine yerleştirilir. Kıl sicim ile çerçevenin kenarındaki deliklere dikilir. Genellikle davul, o v a l biçimdedir. DAVULUN ÜSTÜ Evren Ağacı, şamanın tırmandığı kayın ağacı, kurban edilen hayvan at , şamanın yardımcı ruhları, göklerdeki yolculuğunda ulaştığı güneş ve ay, ölüler alemine indiğinde içine girdiği ölüler hakiminin 7 oğlu ve 7 kızıyla birlikte Erlik Han’ın Yeraltı Dünyası, vb. gibi, bir anlamda şamanın geçtiği yolu ve serüvenlerini özetleyen bütün bu öğeler davulun üzerinde resimler şeklinde karşımıza çıkar. Davulun üstünde yıldızların resmi olmazsa olmazlardandır. Yıldızlar insanların yollarını bulmalarını sağlar ve astrolojik önemi bulunur. Jean Paul Roux’a göre, Türklerin ve Moğolların eski inançlarında, davul evrensel dansa tempo tuttuğu gibi ayrıca evrenin resmini de üzerinde taşır. Davulun üzerinde kartal tasvirleri de bulunmaktadır. Davul çoğu kere yatay ve dikey bir hatla bölünür. - Bu hem 4 ana yönü işaret eder, hem de gök ve yer olarak dünyayı ikiye böler. - Yatay hat kiriştir ve üzerinde çıngırak ya da şerit olduğu düşünülen resimler vardır. Davul üzerindeki dikey unsur, dünyanın eksenini ifade etmektedir. - Bunun bazen dünya ağacını da temsil ettiği düşünülür - Dünya ağacı, kökleri yer altı alemine, gövdesi yer yüzüne, dalları ve yapraklarıysa göğün en üst tabakalarında olan bir eksen gibidir - Bazen kutup yıldızına kadar uzandığı kabul edilir Bu eksen bazen eezi’ye benzetilir. Üst başını, alt ayaklarını temsil eder. Şamanın ya da davulun ruhunu temsil eder. Davulun yukarı tarafı Gök Tanrı’yı Sonra Ülgen e tahsis edilmiştir Alt kısımda bulunan yaşlı adam tasviri, evin koruyucusu ve efendisidir Minusink Tatarlarından alınan bilgiye göre - Davulun içindeki dikey sapta bulunan mars’ adı verilen 12 delik, şamanın Erlik Han’a ulaşmasını sağlar. - Deliklerin arasındaki kabartılar, kamın uçarak ya da yürüyerek geçtiği dağ sıralarını temsil eder. - Sapın üstüne yerleştirilen enlemesine sopayla kötü varlıklar püskürtülür ve buna kötü ruhları kovan 18 çıngırak takılır - Bunların dışındaki 2 çıngırak da Şamanın habercilerini temsil eder. - Davulun üst kısmındaki 4-6 tane demir kanca hastanın düşmanlarını simgeler - Demir sopaya asılan bezler şamanın kudretini - Çizilen 7 renkli gök kuşağından şamanın göğe, Kan Kuday!’a çıktığı merdivenler sarkar. - 2 kayın ağacı dışında gökkuşağının altında, ışık saçan 2 daire, haç biçiminde yıldızlar, merdivenin üst kısmında erkek ruhları uzaklaştırmakta şamana yardım eden 7 dağ kızı tasvir edilmiştir. - Oradaki sekiz çift birbirlerine paralel çizgiler, dünyayı denizin üstünde tutan sekiz ayağı sembolize ederler. Bayat, 2007 - Davulun derisinin üstündeki resimler, yerdeki bazı varlıklar ile gökteki efsanevi varlıklara aittir. Yukarıya doğru sağda ay, solda güneş resmi vardır. - İkisinin yanında görülen iki küçük daire, güneşin doğuşunu ve batışını simgeler. Bunların arasındaki noktalar yıldızları gösterir. - Ayrıca Ülgen n kızlarını gösteren resimler ile kuş, geyik, ağaç vb. şekiller de vardır. Davulun üst kısmında yedi renkli gökkuşağı tasvir edilir. Gökkuşağının iki ucundan da, iki geniş kare şeklinde merdiven sarkar. Bu merdivenle kam, Kan Kuday’in huzuruna çıkmak için gökyüzüne yükselir. Kan Kuday’in önünde beyaz boyayla çizilen iki kayın ağacı vardır. Kam, gökyüzüne yükselerek Kan Kuday’dan hastayı iyileştirmek ya da ya da öldürmek için emir alır. Gökkuşağının altında ışık saçan iki daire vardır. Ayrıca 14-18 kadar yıldız bulunur. Merdivenin üst kısmındaysa beyaz renkle yedi dağ kızı resmedilmiştir. Bu kızlar eğer ruh erkekse onu uzaklaştırmada kama yardım ederler. Kız figürlerinin yanında iki kuş tasviri vardır. Kam bu iki kuşla göğe yükselir. Davulda bundan başka kırmızı renkte at, süvari ve keçi bulunur. Davulun ortasındaki üç çizgi bu dünya ile öte dünyayı ayıran bir tabakadır Davulun alt tarafında, kutsal koyunları himaye eden kurbağa resmi vardır. Deliklerin arasındaki kabartmalar, kamın uçarak ya da yürüyerek geçmek zorunda olduğu dağ sıralarını temsil eder. Deliklerin aralarındaki kabartmalar da dağları simgeler. Sapın üst kısmında kötü ruhları kovmak için şamanın yararlandığı demir sopa vardır. Demir sopaya da sayıları 18 e dayanan demir çıngırak bağlanır ki – bu da şamanın kötü ruhları kovmak için yararlandığı silahtır Altay türklerinin Şamanist inancında şamanın göğe çıkışını simgeleyen merdiven, davulun dış kısmındaki diğer resimlerin yanında ter almaktadır Şaman, merasim zamanı yardımcı ruhlarını davulun içine topladığı için davulun iç kısmındaki resimler davulun veya sahiplerinin resmi gibi yorulur Dünya modelinin esas unsurlarından biri olan ve 3 dünyayı birleştiren ağaç resmi de davulun iç kısmında yer alır TOKMAK Bir önemli öğe de tokmaktır. Tokmak, ya tavşan derisiyle kaplanarak söğüt dalından; ya geyik kemiği ya da boynuzu ya da kayın ağacından yapılır. Tokmağın sapına hastaya gelen kötü ruhları kovmak için kamçı görevi üstlenen bez ve deri parçaları yapıştırılır. Sedir ağacından yapılan tokmağın üzerine, geyik postunun en yumuşak bölümü deri kayışlarla bağlanmıştır. İç kısmında ise 3 kere 3 sayıda demir çıngıraklar vardır. Tokmağın sapına bileğe geçirilmek üzere bir ip geçirilmiştir. Bu tokmakla davulun derisine vurulduğu an da Kam’ın bineği olan hayvan konuşmaya başlar. Tokmağın davula vurulan kısmına samur veya tavşan derisinden üzlük çekilir. Bu da davulda sesin boğuk çıkmasını sağlar. Sesin boğuk çıkmasındaki amaç öteki dünyadan gelen sesleri simgelemektedir. Tokmağın sapına, hastaya gelen kötü ruhları kovmak için kamçı görevini yerine getiren bez ve deri parçaları yapıştırılır. Şaman tokmaktan hem silah, hem kürek, hem de kamçı olarak yararlanır. Diğer taraftan meseleye kozmik bilgi kaynağından yararlanma şeklinde yaklaşmak da mümkündür. Tuva şamanları tokmaklarının bir yüzüne deri çekerlerse, diğer yüzüne de dokuz halka takarlar. Tokmağın davula vuruşunda halkalar birbirine dokunarak sesler çıkarır. Ayrıca bu tip tokmaklardan şamanlar fal açmak ve gelecekten haber vermek için de yararlanır DAVUL VE TİTREŞİM Davulun sesi, şamanın odaklanma aracıdır. O, bir yoğunlaşma ve çözümleme havası yaratıp, şamanın dikkatini ruhun içsel yolculuğuna yönlendirirken, onu derinlere indirerek kendinden geçme trans durumuna sokar. Drury, bilimsel araştırmaların, aynı ritimlerin ardı ardına belirli frekanslarda sürekli tekrarlanması, Kam’ların trans halleri benzeri hipnotik haller yaratabileceğini gösterdiğini, bununla beraber Kam davul ritimlerinin metronom bir sürekliliği olmadığı, Kam’ın ruh haline göre yavaşlayıp hızlandığını, yükselip yumuşadığını söyler[3]. Genelde çap olarak büyük olan Kam davullarının, Kam’ın bedeni boyunca titreşebilecek, derin, çınlayan, yankılanan bir sesi vardır. Davul genelde yüzde, ya da başın üstünde tutulur. Böylece vuruşlar, baş ve üst beden üzerinde güçlü bir rezonans kurar. Yani davul ritmi beyindeki yaratıcı düşüncenin göstergesi olan teta dalgalarını harekete geçirir. Ayrıca kalbin atışının ritmine benzer. Kam’ın davul ile 10 dakikalık yolculukta bu bilinç konumuna geçtiği ölçülmüştür[4] Tedavi zamanı tokmak ve davuldan çıkan musiki, hastalıkları iyileştirmede önemli bir rol oynar BayatEski Türklerde şamanların şarkı söyleyerek ve dans ederek hasta tedavi ettikleri de bilinir. Kazakistan, Kırgızistan, Altay, Moğolistan ve Sibirya’da devam eden bu dans terapisi, trans hali ile hasta kişinin iyileşmesi için gerekli bilgiye ulaşmayı amaçlar.[5] Gökhan Kırdar bir röportajında şunları söylemiştir Her varlık Doğu felsefelerinde canlı kabul edilir. Bunlar, canlı olan insan dışı canlıların dokularını kullanarak onların enstrümanlaşması ve dile gelmesi anlamını Terapiye yol açan alfa ve beta noktalarını harekete geçiren frekanslarını yakalamak için o tokmakla vurmanız gerekir. Elle vurduğunuz zaman o frekans yakalanmaz. Terapi musikisi ya da kamların tedavi etme özelliği aslında bu yüzden çok bilimseldir. O davulun üzerinde oluşan rezonanslar, beyinde bazı noktaları harekete geçiriyor ve bir hormon salgılanıyor. O sizi tedavi eder. Osmanlı’da bunun örneği var. İnsan vücudunda 400 tane makam var. Bir harita var. Böbrek hastalığı için kalp makamı dinlememek lazım tabii. ’[6] Kamlık yapılan davulun 8 ritim halinde çalındığı da görülmüştür. Bayat, 2006 Bunlar Yılan, geyik, kaplumbağa, boğa, balıkçıl kuş, örümcek, ayı ve kaplan ritmidir. Bayat, 2006224 Yılan ritmi- Davula vurulan üç yavaş vuruş- kararlılık, yeni bir şeye nail olmak, iç gücü toplamak için Geyik ritmi- iki yavaş, iki hızlı vuruş, bir vuruş- hamile kadınları uğurla doğurması, varlıkların paylaşılması, tecrit etmek Kaplumbağa ritmi- bir vuruş, iki hızlı vuruş- barışıklık, uyum, yeni bir üretim için temel oluşturmak Boğa ritmi- bir vuruş, dört hızlı vuruş- düşmanları püskürtme, maddi kalkınma, fiziki gücün birarada olması Balıkçıl kuşu ritmi-iki hızlı, iki de yavaş vuruş- amaca ulaşma, engelleri aşma, sevgiye yardım etme Örümcek ritmi-iki hızlı, bir normal ve iki hızlı vuruş- negatif enerjiden temizlenmek Ayı ritmi-dört hızlı ve bir artı vuruş- elde edilen mevkii korumak, kendi ve diğerleri arasında engelleri kaldırmak, Kaplan ritmi-altı hızlı vuruş- güç, kuvvet elde etmek, fedakarlık, kendini gösterebilmek imkanı, Bayat, 2006224 3. DAVULUN ÇEŞİTLİ ADLARI Etnografik literatürde Türkçe bir terimle tüngür/dünür olarak adlandırılan davul bazı Sibirya halklarında da aynı adla adlandırılır. Troşçanskiy’nin fikrine göre tünür kelimesinin bu iki anlamı tesadüfi değildir. Nitekim şaman da bir aile başkanıdır BayatYakut Türkçesinde tünür – evlilik aracılığı ile oluşmuş akrabalık tır. Tünüreter, evlenmek, evli olmak anlamındadır. Anadolu’da da dünür, evlilikle kurulan akrabalıktır. Altay şamanları davullarına bura’ demekte ve şamanın mistik yolculuğunda bindiği mistik hayvandır. İslam dininde de Mirac’dabinilen kutsal atın adının Burak’ olması ilginç bir çağrışım yapmaktadır. Davul, şamanın mistik seyahatlerdeki aracıdır. Bunun için Y a k u t ve B u r y a t’lar arasında davula “Şamanın Atı” denir. Şaman davulu çaldığı zaman atın üstünde göğe çıktığı kabul edilir. Altay davulunun üzerinde bir at resmi vardır Radlov, Sibiryadan Davula vurulan tokmak altaylarda kırbaç adını alır. Bazı M o g o l kabileleri arasında davulun ismi “siyah erkek geyik” tir. Karagas ve Soyot’larda olduğu gibi, davula “Şaman’ın erkek karacası” derler. Davul- Şamanın manevi eşi veya semavi eşi olması Altay-Sayan halklarından Şorlarda, Teleütlerde, Kumandinlerde, Çelkanlarda, Tubalarda, geniş yayılmıştır. Ayrıca kadı ve çocukların davula dokunma yasağının olması da davulun, Şamanın manevi eşi olduğunu kabul eder. Bayat, 2006 Şorlarda açık olarak davulun, şamanın karısı olduğu bildirilir, davulu şaman adayının ailenin en yaşlısı hazırlar bir kişiye daha ihtiyaç duyulur bu sonuncu davulun anasıdır. Ailenin en yaşlı üyesi davulun abası olur. Bu süreçte davula kız, adaya da damat anlamında kuze derler. 4. DAVUL ÇEŞİTLERİ Türk Şaman davulunu 3 kısma ayırmak mümkündür Literatür de Potanin, Anohin, Potapov, Alekseev, Tomsk, Radloff, Vaynşteyn, Naçala, Dyakonova, Ppotapov, Kenin- Lopsan, Novosibirk şaman davulunun yapılmasında ve simgeleri hakkında bilgi vardır. Sovyet etnografya müzelerinde Altay-Sayan Türkleri ve Yakut Şamanlarının kullandıkları davul tipleri yer almaktadır. Telengit Şamanlarının davulu Alekseev’in kitabından Yakutların Şaman Davulu Alekseev’in Kitabından Tubalar Şamanlarının Davulu Alekseevin Kitabından Sagay Şamanlarının davulu Alekseev’in Kitabından Ortadan atılan sapla ikiye ayrılan Şor Şaman Davulu 1. Nenet şamanının davulu 2. Tunguz şamanın davulu 3. Yakut şamanının davulu Şor Şamanlarının davulu Tüüreezi Hoppal’ın kitabından Çelkan Şamanlarının davulu Alekseev’in kitabından tüngür ŞEKİL. 8. Altay Şamanlarının davulu- Kaçin Şamanlarının davulu 1. Telengit Şamanlarının davulu Alekseev’in kitabından 2. Yakutların Şaman Davulu Alekseev’in Kitabından 3. Tubalar Şamanlarının Davulu Alekseevin Kitabından 4. Sagay Şamanlarının davulu Alekseev’in Kitabından 5. Ortadan atılan sapla ikiye ayrılan Şor Şaman Davulu 6. Şor Şamanlarının davulu 7 Tüüreezi Hoppal’ın kitabından 8Çelkan Şamanlarının davulu Alekseev’in kitabından 9 Altay Şamanlarının davulu- tüngür 10 Altay Şamanlarının davulu- tüngür 11 Kaçin Şamanlarının davulu 12 Teleüt Şamanlarının davulu. Şamanın binerek göklere çıktığı atı- bura 13 1913’de Şor Şamanı Kakuş’un kendisinin çizdiği davul resmi Şaman davulunda yer alan mitoloji semboller Tuva Şamanlarının tokmakları Alekseev’in Kitabından Sagay Şamanlarının tokmağının ön ve arka tarafları Alekseev’in Kitabından 5. DAVULUN CANLANDIRILMASI Yeni davulu kam dualar okuyarak ardıç tütsüsüne tutar, kötü ruhların etkisinden arındırılır. Üzerine kımız ve benzeri olabilen içki saçısı yapılır. Davul yapımı tamamlandıktan sonraki gün davul uzun saatler ocak ateşinin üzerinde kurutulur. Davul, alevlerin ulaşamayacağı bir şekilde ateşin üzerine asılır. Ateşe ardıç dalları, reçineli ladin ağacı kabuğu, ve çeşitli kurutulmuş otlar atılması gerekir. Bu merasim, davulun derisinin yanı sıra, davulu hazırlayan insanların da ruhlarını temizlemektedir. 3 gün sonra davul, konuşmaya hazırdır. Tokmak ve davul hazırlandıktan sonra adayın, yaşlı bir şamanın yönetiminde davulu canlandırma ritüeli gerçekleştirilir. Canlandırılmayan davul , sadece müzik aletinden başka bir şey değildir. Bayat, 2007 Canlandırma işlemi davul kasnağına alkol sürülerek yapılır. Şaman bu kasnak üzerine bira dökünce kasnak canlanır ve şamanın ağzından, nasıl kesilip alındığını, ağacın ormanda nasıl büyüdüğünü, oradan nasıl koparılıp köye getirildiğini anlatır. Kamın tören sırasında bu şekilde canlanan hayvanın sesini ve yürüyüşünü taklit ettiği de olur. Davulun canlanması fikri, davulun koruyucu ruhlarla olan ilişkisinden dolayıdır. Tören sırasında Kam koruyucu ruhunun ya da ata ruhunun hayatını anlatır. Kam, tedavide kullanacağı bitki, ayinde çalacağı müzik aleti için önce herşeyin başlangıcını, kökenini, hikayesini anlatmakla başlar. Kam, davulun hikayesini de ayinlerde dile getirir. Eliade, Potapov, Buddress, Kam’ın dirilttiği, canlandırdığı ve konuşturduğu bu hayvanın aslında Kam’ın alt egosu emeget olduğunu iddia eder. Bu törenle – davulun derisinin canlanması ile Kam bir yerde kendi kökünde yatan ilk ve temel canlıyı ululamaktadır. Derinin sahibi hayvan- şamanın ağzından doğumundan, ana-babasından, çocukluğundan, avcı tarafından vurulduğu ana kadar geçen bütün yaşamından bahseder, şamana birçok işte yararlı olacağına söz vererek öyküsünü bağlar SONUÇ Bu çalışmada, Türk kozmogonisinin ve şaman dünya algısının davula nasıl yansıdığını ve davulda nasıl simgeleştiğini incelemeye çalıştık. Davulun yapımı için gerekli malzemeler, şamanın bunları temini, davulun yapımı, davulun parçaları, davulun çeşitli adları ve işlevleri üzerinde durmaya çalıştık. Davul, Şamanı dünyanın merkezine taşımak, havada uçmasını sağlamak, ruhları çağırmak ve hapsetmek, şamanın işine yoğunlaşmasını ve içinde dolaşmağa hazırlandığı manevi alem ile temasa geçmesini sağlamak için çok önemli bir araçtır. Şaman davulu aracılığı ile bulunduğu yerde bir seyahat yapar, davulun arkasındaki kayın ağacından yapılan eezi gibi adlar verilen tutanağı onu yerin eksenine fırlatmış olur, şaman bu kanal ile yukarı ve aşağı dünyalarda seyahat eder. Türk ve şaman kozmogonisini davulda simgeleşmiş bir şekilde görmek mümkündür. KAYNAKÇA And, Metin. Oyun ve Bügü, YKY, 2003 Bayat, Fuzuli. Türk Mitolojik Sistemi- 1-2 İstanbul Ötüken, 2007 Çobanoğlu, Özkul. Kayın Ağacının Türk Mitolojisindeki Yeri’ Çoruhlu, Yaşar. Türk Mitolojisinin Ana Hatlar, İstanbul Kabalcı, 2002 Ergun, Pervi. Ağaç Kültü, Ankara AKM, 2004 Esin, Emel. Türk Kozmolojisine Giriş. İstanbul Kabalcı, 2001 Eliade, Mircea. Şamanizöm. AnkaraAKM, 2004 Ermetin, Günnur. Mevlevilikte Şamanizm ve Eski Türk Dininin İzleri. Töre, 2007 İnan, Abdülkadir, Tarihte ve Bugün Şamanizm. Ankara TTK, 1995 [2]Orhon Yazıtlarının Bulunuşundan 120 Yıl Sonra Türklük Bilimi ve 21. Yüzyıl konulu 3. Uluslararası Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu, 2010, 245-247 [3]NevillDrury, Okyanus Yayınevi, İstanbul, 1996 [4]NevillDrury, Okyanus Yayınevi, İstanbul, 1996
şaman davulu ne ise yarar