Soru Size göre 7326 sayılı matrah artırımı kanunu hakkında öne çıkanlar nedir? 30 Nisan 2021 tarihinden önce oluşan borçlar ve faizleri yapılandırma kapsamında olacak: 30 Nisan 2021 tarihinden önceki döneme ilişkin beyana dayalı vergiler, vergi cezaları, gecikme faizi ve gecikme zammı. 2021 yılına ilişkin 30 Nisan 2021
Vatandaşlariçin matrah artırımı müjdesi Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından duyuruldu. Milyonlarca vatandaş ve işletmeye fayda sağlayacak matrah artırımı devreye girdi. Matrah artırımından birden fazla işyerinden maaş alan ücretliler kişiler de yararlanabilecek. İşte Hazine ve Maliye Bakanlığı matrah artırımımı kararı ve detaylar
Budurumdaki kişilerin dört yıl için birden matrah artırımında bulunması halinde ödeyecekleri vergi sadece [ ( 19.110 + 20.650 + 22.440 + 24.460 ) x 0,2 ] = 17.332 TL olacaktır. Karşılığında sağlanan menfaat ise bu dört yıl için olası bir vergi incelemesi neticesinde vergi tarhiyatına uğrama riskinin bertaraf edilmiş
Matrahve vergi artırımı yapılmasına düzenleme getiren daha önceki 6 kanun ve uygulama seneleri şu şekilde: 1983--3787, 2003-4811, 2011-6111 ve 2016-6736, 2018-7143. Matrah ve vergi artırımı ne getirir? Matrah ve vergi artırımı gerçekleştirilmesi faydalananlara çok önemli bir avantaj sunuyor.
KurumlarVergisi Matrah Artırımı Durumunda Hangi Oran Uygulanacak? Yine 6736 Sayılı Kanun’un 5/1-ç maddesinde konuyla ilgili açıklama yapılmış ve buna göre; 5’inci maddenin birinci fıkrasına göre artırılan matrahların, %20 oranında vergilendirileceği ve üzerinden ayrıca herhangi bir vergi alınmayacağı ifade edilmiştir.
Vay Tiền Trả Góp Theo Tháng Chỉ Cần Cmnd Hỗ Trợ Nợ Xấu. Forum MEVZUAT FORUMU SGK ve VERGi MEVZUATI 6736 Önemli Sorular 1510 1 Kıdemli Üye 6736 Önemli Sorular Değerli Meslektaşlarım Hepinize hayırlı Çalışmalar Bir kaç konuda sorum olacak 1Matrah arttırımı yaptık taksit değilde peşin ödemede indirim varmıAnladığım kadarıyla yok 2-İlk iki taksit ödenmezse uygulama nasıl olurMatrah artırımı bozulmaz ama taksitlkendirme bozularak 6183 e göre tahsil edilir 3-Stok arttırımı -Yaptığımız stok artıırmını bir listeyle bildiriyoruz yoklama çıkarıyormu son ödeme stok arttırımı arttırım geçersizmi sayılıyor yoksa 6183 e göremi tahsil ediliyor 4-sgk yapılandırma yaptık ana paraya bir faiz işlenmiş birde kat sayı bunu peşin ödersek indirim olurmu Bilgileriniz için şimdiden teşekkür ederim 1304 2 Kıdemli Üye Konu hakkında bilgisi olan arkadaşlar lütfen ilgilenirmisiniz 1314 3 Müdavim Üye 1. Peşin ödemelerde anapara ya Yİ-Üfe hesaplanır ve bunun %50 si anaparaya eklenerek tahsil edilir. başka herhangi bir katsayı uygulanmaz. iki taksit zamanında ödenmezse 6736 bozulur. ayrıca yıl içinde 2 taksitten fazlası gecikmesi halinde yapılandırma bozulur. bu durumda ödediğiniz tutar kadar borcunuzdan mahsup edilir geri kalan tutar ve önceki dönemlerde işlenen faizler geri borcunuza eklenir. dairesinin yoklamaya çıkıp çıkmayacağı kendi inisiyatiflerinde. dikkat çeken bir durum veya rakamda büyük olasılıkla yoklamaya çıkarlar. b-sorunuz net olmamakla birlikte stok affından yararlanırsanız ve ödemeyi 30 kasım son ödeme tarihi da yapmazsanız. 6736 stok affı geçersiz oluyor. matrah artırımı yapmışsanız matrah artırımı geçersiz sayılmaz.matrah artırımı taksitlerini süresinde ödemeniz koşulu ile. yani stok affı ve matrah artırımından herhangi birinin bozulması durumu diğer yapılandırmanızı etkilemez, bağımsızdırlar. 4-sorunuzun cevabı 1. sorunun cevabı ile aynı 1435 4 Kıdemli Üye Ben kanun maddesinde şunu anlıyorum evet stok arttırımı zamanında ödenmezse bozuluyor Matrah ve kdv arttırımı ilk iki taksidi zamanında ödenirse diğerleri yıl içinde ikiden fazla gecikme olursa bozulmaz tutar 6183 e göre hesaplama yapılır taksit tutarına eklenerek tahsil edilir. yorumlarınızı bekliyorum değerli bilgileriniz için çok teşekkür ediyorum 1537 5 Müdavim Üye gozy Nickli Üyeden Alıntı Ben kanun maddesinde şunu anlıyorum evet stok arttırımı zamanında ödenmezse bozuluyor Matrah ve kdv arttırımı ilk iki taksidi zamanında ödenirse diğerleri yıl içinde ikiden fazla gecikme olursa bozulmaz tutar 6183 e göre hesaplama yapılır taksit tutarına eklenerek tahsil edilir. yorumlarınızı bekliyorum değerli bilgileriniz için çok teşekkür ediyorum Matrah ve kdv arttırım taksitleri bozulmaz. Borç 6183 e göre takip edilir. Yetkileriniz Konu Acma Yetkiniz Yok Cevap Yazma Yetkiniz Yok Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok BB kodu Açık Smileler Açık [IMG] Kodları Açık [VIDEO] code is Açık HTML-Kodu Kapalı Forum Kuralları
Bazı kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasını öngören Kanun 9 Haziran tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanun uygulamasıyla ilgili Genel Tebliğ de 14 Haziran tarihli Resmî Gazete’de yayımlandı. Böylece yapılandırma uygulaması süreci başlamış en önemli düzenlemelerinden birisi matrah ve vergi artırımı yapılmasına ilişkin düzenleme. Bu benim meslek hayatımdaki yedinci matrah ve vergi artırımı düzenlemesi olacak. Matrah ve vergi artırımı yapılmasını düzenleyen daha önceki altı kanun ve uygulama yılları şöyle 1983/2801, 1992/3787, 2003/4811, 2011/6111 ve 2016/6736, 2018/ ve vergi artırımı ne sağlar?Matrah ve vergi artırımı yapılması yararlananlara çok önemli bir avantaj sağlıyor. Matrah ve vergi artırımı yapılan vergilerde, ilgili yıllar için vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmasını engelliyor. Matrah veya vergi artırarak belli bir tutar ödeniyor, bunun karşılığında incelenmeme garantisi sağlanıyor. Bir bakıma vergiler için matrah ve vergi artırımı yapılabilir?Matrah artırımı bütün vergiler ve bütün yıllar için yapılamıyor. Teklife göre matrah artırımı;- Yıllık gelir ve kurumlar vergisi- Bazı ödemelerle sınırlı olarak gelir/kurumlar vergisi stopajı ve- Katma değer vergisinde2016-2020 yılları için olanlar ve incelemede olanlar matrah artırımı yapabilirler mi?Daha önce haklarında vergi incelemesi yapılanlar matrah ve vergi artırımı yapabiliyor. Bu durumda, aynı dönem ve vergi için yeniden incelenmeme garantisi yayımı tarihi olan 9 Haziran 2021 itibariyle incelemede olanların da matrah ve vergi artırımı yapmaları artırımı yapılması devam eden incelemeleri nasıl etkiler?Kanuna göre, kanunun yayımı tarihinden önce başlanılmış olan vergi incelemeleri devam edecek. Matrah veya vergi artırımı yapılması incelemeyi otomatik olarak sonlandırmıyor. Ancak, artırımda bulunan mükellefler hakkında başlanılan vergi incelemelerinin, 2 Ağustos 2021 tarihine kadar sonuçlandırılamaması halinde, inceleme sonlanacak. İncelemenin devamı ve tarhiyat olanaksız hale süresinde tamamlanırsa ne olacak?Kanunun yayımı tarihi itibariyle incelenenlerin, inceleme tamamlanıp rapor vergi dairesi kayıtlarına girmeden önce matrah artırımında bulunmaları, artırılan matrahın incelemede bulunacak matrah farkından mahsup edilmesi olanağı olanaktan yararlanmak için başvurunun zamanında yapılması işlemi nasıl yapılacak?Matrah artıran bir mükellef Kanun’un yayımı tarihinden önce incelemeye alınmışsa ve inceleme 2 Ağustos tarihinden önce tamamlanmışsa, matrah artırımının zamanında yapılması koşuluyla, artırılan matrah bulunan matrah farkından düşülecek ve kalan tutar üzerinden tarhiyat yapılacak. Bulunan fark, artırılan tutardan daha küçükse, herhangi bir tarhiyat yapılmayacak. Benzer işlem vergi artırımı yapanlarda da vergi tutarları karşılaştırılarak artırımı ne zamana kadar yapılabilir?Matrah artırımı için Ağustos ayı sonuna kadar başvuru yapmak mümkün. Ancak yukarıda da belirtiğim gibi, incelemede olanlar açısından, inceleme raporu vergi dairesine teslim edilmeden artırım yapılması sonuçları açısından ve vergi artırımında vergi zamanında ödenmezse ne olur?Matrah veya vergi artırımı sonucu hesaplanan verginin tercihe bağlı olarak peşin veya taksitlendirerek ödenmesi mümkün. Peşin ödemede süre Eylül sonu itibariyle bitiyor. Taksitle ödemeyi tercih edenler ise ilk taksit Eylül olmak üzere, ikişer aylık dönemler halinde azami altı eşit taksitte hesaplanan verginin öngörülen şekilde ödenmemesi halinde, ödenmeyen vergi tutarlarının ilk taksit ödeme süresinin son günü vade kabul edilerek gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsil edileceği, ancak matrah artırımının avantajlarından yararlanılamayacağı öngörülmüş. Bu çerçevede matrah artırımı yapanların ödeme düzenlemelerine mutlak uymaları olanlardan matrah artırımı yapmayanlar için başka olanak yok mu?Yukarıda da belirttiğim gibi, kanunun yayımlandığı tarihten önce başlanıldığı halde, bu tarihe kadar tamamlanamamış olan vergi incelemelerine devam işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilecek vergi, ceza ve gecikme faizi için kanunun 4. maddesinde ayrı bir düzenleme var. Bu düzenlemeye göre, inceleme ne zaman biterse bitsin, ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde yazılı başvuruda bulunularak sağlanan olanaktan kapsamda olanların, tarh edilen verginin yarısı ile Yİ-ÜFE aylık değişim oranına göre hesaplanacak faiz tutarını ödemeleri durumunda, verginin kalan yarısı ile vergi aslına bağlı ceza tutarı ve gecikme faizi siliniyor.
KDV Matrah Artırımı Ferdi ŞENAY Vergi Müfettiş Yrd. [email protected] I-GİRİŞ 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun1 mükelleflere çeşitli kolaylıklar sağlamaktadır. Bu Kanun’un uygulama esaslarını belirlemek için Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 sayılı Kanun Genel Tebliği Seri No1 yayımlanmıştır2. 6736 sayılı Kanun’un 5. maddesinde; matrah artırımında bulunulması halinde, mükellefler hakkında matrah artırımında bulunduğu vergi türleri ve dönemleri için daha sonra vergi inceleme ve bu yıllara ilişkin tarhiyat yapılamayacağı belirtilmiştir. 6736 sayılı Kanun md. 5/1 Aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise bazı durumlarda mükelleflerin Katma Değer Vergisini artırmak için gelir veya kurumlar vergi bakımından artırılan matrahlara % 18 oranı uygulanmak suretiyle kanun hükmünden yaralanabileceği belirtilmiştir. Bu makalede söz konusu hüküm ile ilgili değerlendirmelerimize yer verilmiştir. II-6736 SAYILI KANUNUNDA MATRAH ARTIRIMINA İLİŞKİN HUSUSLAR Katma Değer Vergisi mükellefleri, her bir vergilendirme dönemi için verdikleri 1 KDV beyannamelerinin “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” satırlarında yer alan tutarların yıllık toplamı üzerinden; 2011 yılı için……….. %3,5, 2012 yılı için……….. %3, 2013 yılı için……….. %2,5, 2014 yılı için……….. %2, 2015 yılı için……….. %1,5 oranından az olmamak üzere KDV’yi artırdıkları takdirde vergi artırımı hükümlerinden faydalanabileceklerdir. Burada dikkat edilmesi gereken husus mükelleflerin sadece Hesaplanan Katma Değer Vergisi satırlarında yer alan tutarları dikkate almasıdır. İlave edilecek Katma Değer Vergisi satırlarında yer alan tutarlar hesaplamaya dahil edilmeyecektir. Mükellefler KDV artırımında bulunurken bazı durumlarda gelir veya kurumlar vergisinde artırılan matrahın %18’i ile karşılaştırma yapması gerekmektedir. Karşılaştırma yapılması gereken durumlar kanunda sayılmıştır. 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun’un Matrah ve vergi artırımı başlıklı 5 inci maddesinin 3 üncü fıkrasının b-2 ve b-3 bendinde “ Hiç beyanname verilmemiş ya da bir veya iki döneme ilişkin beyanname verilmiş olması hâlinde, ilgili yıl için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulmuş olması şartıyla artırılan matrah üzerinden %18 oranında katma değer vergisi artırımında bulunmak suretiyle bu fıkradan yararlanılır. Bu durumda olan adi ortaklık, kollektif ve adi komandit ortaklıklarda ortakların tamamının gelir veya kurumlar vergisi yönünden matrah artırımında bulunmaları şarttır. İlgili takvim yılı içindeki işlemlerin tamamının istisnalar kapsamındaki teslim ve hizmetlerden oluşması veya diğer nedenlerle hesaplanan katma değer vergisi bulunmaması ile tecil-terkin uygulaması kapsamındaki teslimlerden oluşması hâlinde, ilgili yıl için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulmuş olması şartıyla artırılan matrah üzerinden %18 oranında katma değer vergisi artırımında bulunmak suretiyle bu fıkradan yararlanılır. Şu kadar ki, ilgili takvim yılı içinde bu alt bentte belirtilen durumların yanı sıra vergiye tabi diğer işlemlerin de mevcudiyeti nedeniyle hesaplanan vergisi çıkan mükelleflerin bu fıkra hükmüne göre ödemeleri gereken katma değer vergisi tutarı, yukarıda belirtildiği şekilde hesaplanacak %18 oranındaki katma değer vergisi tutarından aşağı olamaz. Bu kapsama giren mükellefler, gelir veya kurumlar vergisi için matrah artırımında bulunmamaları hâlinde bu fıkra hükmünden yararlanamaz.” hükmü yer almaktadır. Kanuna açıklık getirmesi bakımından yayımlanan tarih ve mükerrer 29810 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 sayılı kanun Genel Tebliğin V/D-1-d bölümünde “Mükelleflerce verilen KDV beyannamelerinde, vergiye tabi işlem bulunmaması nedeniyle hiç “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” beyan edilmemesi durumunda, bu Tebliğin V/D-3-a bölümündeki açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacaktır.” hükmü yer almaktadır Tebliğin V/D-3-a bölümünde, “İlgili takvim yılı içindeki işlemlerinin tamamı; – istisnalar kapsamındaki teslim ve hizmetlerden oluşan veya diğer nedenlerle hesaplanan KDV beyanı bulunmayan mükellefler ile – Tecil-terkin uygulaması kapsamındaki teslimlerden oluşan mükellefler ilgili yıl için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunmuş olmaları şartıyla KDV artırımından faydalanabileceklerdir. Buna göre, ilgili yıl içinde en az üç dönemde 1 KDV beyannamesi veren ve hiçbir dönemde hesaplanan vergisi çıkmayan veya sadece tecil-terkin uygulaması kapsamındaki teslimleri nedeniyle hesaplanan vergi beyanı bulunan mükelleflerin artırım taleplerinde, bu Tebliğin bu bölümüne göre işlem yapılacaktır. Bu mükelleflerin, KDV artırım talepleri nedeniyle ödeyecekleri vergi, gelir veya kurumlar vergisi bakımından artırılan matrahlara %18 oranı uygulanmak suretiyle hesaplanacaktır.” hükmü yer almaktadır. Yukarıda yapılan yasal açıklamaları örneklerle açıklayalım Örnek 1- X 2013 hesap dönemi için KDV yönünden matrah artırımında bulunmak istemektedir. İlgili yıl beyannamelerinin tamamını veren mükellefin bazı dönemlerde “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” beyanı bulunmamaktadır. Mükellef aynı yıl için TL kurumlar vergisi matrah artırımında bulunmuştur. Mükellefin 2013 hesap dönemi beyan durumu her bir dönem itibariyle aşağıdaki gibidir. DÖNEM HESAPLANAN KDV HKDV BEYANI OCAK TL ŞUBAT TL MART TL NİSAN 414,00 TL MAYIS 0,00 HAZİRAN 0,00 TEMMUZ 0,00 AĞUSTOS TL EYLÜL 0,00 EKİM 0,00 KASIM 0,00 ARALIK 0,00 TOPLAM TL Bu durumda, mükellefin KDV artırım tutarı aşağıdaki gibi hesaplanacaktır. 2013 Yılı KDV Artırım Tutarı x %2,5 = 327,65 TL Vermiş olduğumuz bu örnekte mükellefin kurumlar vergisi matrah artırımında bulundukları tutarın %18 i ile karşılaştırma yapmasına gerek yoktur. Çünkü kanun maddesinde ilgili takvim yılı içindeki işlemlerin tamamında hesaplanan katma değer vergisi olmaması durumunda kıyas yapılacağı belirtilmiştir. Ayrıca tebliğin V/D-1-d bölümünde belirtildiği üzere beyannamelerinin tamamı verilmekle birlikte vergiye tabi işlemlerin bulunmaması halinde artırımın tebliğin V/D-3-a bölümündeki açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacağı belirtilmiştir. Tebliğ ekinde yer alan matrah artırım bildirim formlarında bu örneğe ilişkin bildirim formunun bulunmaması da söz konusu tezimizi desteklemekle birlikte Gelir İdaresi Başkanlığının da görüşünün bu yönde olduğunu göstermektedir. Örnek 2 Tebliğ Örnek 24-Gelir vergisi mükellefi A, 2015 yılı için KDV yönünden artırımda bulunmak istemektedir. Söz konusu yılda, KDV’den istisna işlemlerin yanı sıra bazı dönemlerde şubat, Nisan, Mayıs ve Eylül/2015 dönemlerinde vergiye tabi KDV beyanını gerektiren işlemler de bulunmaktadır. Mükellef, aynı takvim yılı ile ilgili olarak TL gelir vergisi matrah artırımında bulunmuştur. Mükellefin 2015 yılı beyan durumu her bir dönem itibarıyla aşağıdaki gibidir. DÖNEM HESAPLANAN KDV HKDV BEYANI OCAK HKDV yok ŞUBAT TL MART HKDV yok NİSAN TL MAYIS TL HAZİRAN HKDV yok TEMMUZ HKDV yok AĞUSTOS HKDV yok EYLÜL TL EKİM HKDV yok KASIM HKDV yok ARALIK HKDV yok TOPLAM TL Bu durumda, mükellefin KDV artırım tutarı aşağıdaki gibi hesaplanacaktır. 2015 Yılı KDV Artırım Tutarı 1 x %1,5 = TL KDV artırım tutarı bu tutarlardan büyük olan TL olacaktır. 2 x %18 = TL Verilen bu örnekte mükellefin bazı dönemlerde KDV’den istisna işlemlerinin olması sebebiyle kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulan tutarın %18 i ile karşılaştırma yapılmıştır. Bunun sebebi 5 inci maddesinin 3 üncü fıkrasının b-3 bendinde yapılan açıklamadır. III-İLGİLİ DÖNEMDE KESİNLEŞMİŞ TARHİYAT BULUNMASI Mükellefler 6736 sayılı yasanın matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümlerinden yaralanmak istediklerinde vermiş oldukları KDV beyannamelerinde “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” satırındaki tutarları dikkate almaktadır. Ancak mükelleflerin artırımda bulunmak istedikleri yıl içindeki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak 6736 sayılı kanunun yayımlandığı tarihten önce yapılıp kesinleşen tarhiyatlar ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate alınmaktadır. Örneğin mükellefin mart dönemi KDV beyannamesinde “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” satırında yer alan tutar iken mükellef KDV yönünden matrah artırımında bulunurken mart döneminde olması gereken tutar olarak sistem uyarı veriyorsa 200,00-TL tutarındaki tarhiyatın mart dönemi için kesinleştiği anlaşılmalıdır. IV-DOĞRU BEYAN YAPILMAMASI Mükellefler 6736 sayılı yasa kapsamında katma değer vergisi yönünden artırımda bulunabileceklerdir. Ancak artırımda bulunurken mükelleflerin doğru beyanda bulunmaları gerekmektedir. Çünkü 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun’un Matrah ve vergi artırımı başlıklı 5 inci maddesinin 11 inci fıkrasında, “ Bu madde hükümlerine göre matrah ve vergi artırımı ile ilgili olarak doğru beyan yapılmaması veya vergi hataları nedeniyle eksik tahakkuk eden vergiler, ilk taksit ödeme süresinin sonunda tahakkuk etmiş sayılır “hükmü yer almaktadır. Bu sebeple matrah ve vergi artırımında bulunan mükelleflerin matrah ve vergi artırımlarının 6736 sayılı kanun hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı vergi dairelerince araştırılabilecektir. V-DEĞERLENDİRME VE SONUÇ Görüldüğü gibi, 6736 sayılı Kanun’un 5. maddesinde, matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Katma değer vergisi yönünden artırımda bulunmak isteyen mükelleflerin bazı durumlarda gelir veya kurumlar vergi bakımından artırılan matrahlara % 18 oranı uygulanmak suretiyle kanun hükmünden yararlanabilmektedirler. Gerek mükelleflerin gerekse mükelleflerin meslek mensuplarının bu durumu göz önünde bulundurarak beyanda bulunmaları gerekmektedir. 1 19 Ağustos 2016 Tarih ve 29806 sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanmıştır. 2 23 Ağustos 2016 Tarih ve 29810 Mükerrer sayılı Resmi Gazete Yayımlanmıştır.
Dr. Numan Emre ERGİN Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı Son yıllarda matrah artırımını içeren çeşitli yasal düzenlemeler örneğin 4811, 6111, 6736 ve 7143 sayılı Kanunlar yapılmıştır. Söz konusu düzenlemeler, mükelleflere önceki yıllarda beyan ettikleri vergi veya matrahları gönüllü ! olarak artırmaları karşılığında artırım yapılan yıl ve vergi türleri açısından vergi incelemesinden muaf olma imkanı tanımıştır. Diğer bir ifadeyle, mükellefler kendi beyanlarını artırmaları karşılığında matrah artırımı yaptıkları yıl ve vergi türleri açısından bir çeşit incelenmeme sigortası veya dokunulmazlık satın alma imkanı elde etmişlerdir. Son yıllarda her seçim öncesinde yapılan bu tür düzenlemelerin birer vakay-ı adiye haline gelmesinin vergi ahlakını ve normal dönemlerde vergiye gönüllü uyumu ! olumsuz etkilediği konusunda kuşku bulunmamaktadır. 7143 sayılı Kanunla yapılan matrah artırımına ilişkin yasal düzenleme, öncekilerden farklı olarak matrah artırımı sonrasında ortaya çıkan taksitlerin ödenmemesi halinde, artık matrah artırımına tanınan vergi incelemesine muhatap olunmama yönündeki imtiyazdan mahrum kalınacağına ilişkin bir hüküm içermektedir. İşte bu yöndeki hüküm Anayasa Mahkemesi AYM’nin önüne gelmiş ve AYM, tarihli ve 2019/100 E., 2020/62 K. sayılı kararıyla konuyu Anayasa açısından değerlendirmiştir. İnceleme konusu olay, resen tarh edilen KDV ve kesilen vergi ziyaına karşı vergi mahkemesinde açılan bir davada, matrah artırımına ilişkin düzenleme yapan 7143 sayılı Kanun’un 5/ maddesinde geçen “… ancak bu madde hükmünden yararlanılamaz.” ifadesinin Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasını ciddi bulan vergi mahkemesinin konuyu AYM’ye intikal ettirmesi üzerine değerlendirilmiştir. İptali istenen hükmün içinde geçtiği madde şu şekildedir “Matrah ve vergi artırımının bu Kanunun yayım tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar bu maddede öngörülen şekilde yapılması, hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar ve katma değer vergilerinin peşin veya ilk taksiti bu Kanunun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının b bendinde belirtilen sürede başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami altı eşit taksitte bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şarttır. Bu vergilerin bu Kanunda belirtilen şekilde ödenmemesi halinde, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsiline devam olunur, ancak bu madde hükmünden yararlanılamaz.” Kanun özetle, matrah artırımı yapılıp taksitler ödenmezse, ödenmeyen taksitlerin 6183 sayılı Kanun uyarınca takibine devam edileceği, ayrıca vergi incelemesine alınmama yönündeki bağışıklıktan da yararlanılamayacağını düzenlemektedir. AYM, konuyu öncelikle mülkiyet hakkının ihlali yönünden değerlendirmiştir. Mahkeme, Anayasanın 35. maddesinde temel bir hak olarak düzenlenen mülkiyet hakkına yapılacak müdahalenin yine Anayasanın 13. maddesinde düzenlenen şartlar dahilinde yapılacağını hatırlattıktan sonra, birçok kararında yaptığı gibi ilgili düzenlemeyi kanunilik, meşru amaç ve ölçülülük elverişlilik, gereklilik ve orantılılık testlerine tabi tutmuştur. Yüksek Mahkeme, matrah ve vergi artırımından yararlanma şartlarını yerine getirmeyen mükellefin inceleme muafiyetinin kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin ulaşılabilir, belirli ve öngörülebilir bir kanun hükmüyle yapıldığı gerekçesiyle kanunilik testini geçtiğini; ayrıca kamu alacağının tahsili amacıyla matrah ve vergi artırımında bulunmasına rağmen ödeme şartlarını yerine getirmeyen mükellef hakkında vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmasında kamu yararına dayalı meşru bir amacın mevcut olduğunu söylemektedir. AYM, itiraz konusu kuralla, ödeme şartlarının yerine getirilmemesi durumunda, mükellef hakkında vergi incelemesi yapılabilmesi imkanı öngörülmek suretiyle vergi borcunun doğru ve eksiksiz bir şekilde ödenmesinin ve böylece kamu alacağının tahsilinin güvence altına alınmasının amaçlandığını; bu amaca ulaşma yönünden matrah ve vergi artırımına ilişkin ödeme şartlarına uymayan mükellef hakkında vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmasının elverişli ve gerekli bir araç olduğunu söylemektedir. Yüksek Mahkeme, devletin kamu alacağı niteliğindeki vergi ve benzeri mali yükümlülüklerin doğru ve eksiksiz ödenmesi için gerekli tedbirlerin alınması konusunda geniş bir takdir yetkisinin olduğunun dikkate alınması gerektiğini; ödenmeyen taksitler nedeniyle 6183 sayılı Kanun uyarınca takip yapılması ile aynı dönemler için vergi inceleme yapılmasının mükerrer vergilemeye yol açmayacağını, zira kuralda matrah ve vergi artırımından yararlanma koşullarına uymayan mükellef hakkında yapılacak vergi incelemesi sonucunda vergi tarhiyatı yapılması durumunda, matrah ve vergi artırımı üzerine tahakkuk eden vergilerin dikkate alınmasına engel olacak bir düzenlemeye yer verilmediğini söylemektedir. Diğer bir ifadeyle AYM, bir vergi incelemesi olması halinde bulunacak matrah/vergi farkından artırılan matrah/verginin indirilmesi gerektiğini dolaylı olarak söylemektedir. Mahkeme, ayrıca kuralın uygulanmasından doğan uyuşmazlıklara karşı yargı yoluna başvurunun mümkün olduğunu, yargı incelemesinde mükellef hakkında yapılan tarhiyat sırasında, matrah ve vergi artırımı sonucunda tahakkuk eden ve 6183 sayılı Kanun uyarınca takip ve tahsiline devam edilen vergilerin dikkate alınıp alınmadığı, yani mükerrer vergilendirmeye yol açılıp açılmadığı hususunun da incelenebileceğini belirttikten sonra; belli bir vergilendirme dönemi için aynı matrah üzerinden bir defadan fazla vergi istenmesinin vergi hatası olması nedeniyle bu işlemlerin düzeltilmesinin vergi idaresinden istenebileceğini, başvurunun reddi halinde yargı yoluna gidilebileceği tespitini de yapmıştır. AYM bu değerlendirmeler üzerine, iptali istenen kuralla mülkiyet hakkına bir sınırlama getirilmiş ise de bunun kişilere şahsi olarak aşırı bir külfet yüklememesi için gerekli ve yeterli güvencelerin mevcut olduğunu, bu çerçevede kuralla ulaşılmak istenen amaca ilişkin kamu yararı ile mülkiyet hakkına yönelik kişisel yarar arasında bulunması gereken makul dengenin gözetildiğini; bu itibarla da kuralın orantısız bir sınırlamaya neden olmadığı, dolayısıyla mülkiyet hakkına ölçüsüz bir sınırlama getirmediği sonucuna ulaşmıştır. AYM, düzenlemeyi Anayasa’nın 73. maddesi açısından da değerlendirmiş ve kanun koyucunun, Anayasa’ya aykırı olmamak kaydıyla, vergilendirilecek alanların seçiminde yetkili olduğu gibi bu vergilerin tarh, tahakkuk ve tahsiline ilişkin kuralları belirleme yetkisine de sahip olduğunu; bu bağlamda kanun koyucunun kamu hizmetlerinin finansmanı için kişilerden aldığı vergi, resim ve harçların tamamının veya bir kısmının tahsilinden ve vergilendirme ödevinin zamanında yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi dolayısıyla uygulama yetkisine sahip olduğu yaptırımlardan vazgeçebilmek ve buna ilişkin koşulları belirlemek konusunda anayasal sınırlar içinde kalmak şartıyla takdir yetkisi bulunduğunu belirtmiştir. Mahkeme, Kanun’un açıkça mükellefe yüklediği yükümlülüğe aykırı davranılması nedeniyle idarenin matrah ve vergi artırımında bulunulan döneme ilişkin inceleme yapması ve gerektiğinde vergilendirme işlemi tesis etmesi hususunda idareye makul bir yetki tanınmasında anayasal vergilendirme ilkelerine aykırı bir yön bulunmadığı ve düzenlemenin vergide meydana gelebilecek kayıp ve kaçağın önlenmesi yanında anayasal bir yükümlülük olan vergi ödevini yerine getirenler ile bu yükümlülüğü yerine getirmeyenler arasında vergi adaletinin sağlanmasını hedeflediği sonucuna varmıştır. AYM’nin kararı kanaatimce yerindedir. Herşeyden önce matrah artırımında bulunup taksitleri ödemeyen kötü niyetli mükelleflere vergi incelemesinden bağışıklık sağlanması hakkaniyetli bir durum olmayacaktır. Diğer taraftan, kararda bir vergi incelemesinde ortaya çıkacak matrah/vergi farkından mükellefçe artırılmış olan matrah/verginin mahsubunun yapılması gerektiğine vurgu yapılması önemli olup mükelleflerin hak kaybına uğramasının önüne geçecektir. Bu karar sonrasında, matrah artırımında bulunan ama taksitlerini ödemeyen mükelleflerden vergi incelemesi geçirenler adına yapılan tarhiyatlarda mükelleflerin artırımda bulundukları matrah ve vergiler dikkate alınmamışsa, bu mükelleflerin Vergi Usul Kanunu uyarınca düzeltme-şikayet başvurusu yapmaları, başvurularının reddi halinde ise yargıya gitmelerinin yolu açılmıştır. Sözün özü Sözün dönenin kaşığı kırılır. Kaynak Dr. Numan Emre ERGİN, Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı. İçerik, Sayın Numan Emre ERGİN’in Perspektif isimi köşesinden Yazarın ve sahibi olan şirketin özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara ve aittir. Yasal Uyarı Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir. YAZARIN DİĞER YAZILARI Sermaye kaybı ve borca batıklığa ilişkin yeni düzenlemeler Pandemi, gelir dağılımındaki bozulma ve dayanışma vergisi Asgari ücretin vergiden istisna edilmesi çözüm mü? Hukukçular hukuk reformuna inanıyor mu? Vergide uzlaşma müessesi ve yapılandırmadaki uzlaşma haksızlığı İştirak tasfiye zararının vergisel sonuçları nedir? Tasfiye payı nedir? Nasıl vergilendirilir? Devlet mükellefe faiz öder mi? 10 soruda 7256 Sayılı Kanun kapsamında yapılandırma Fabrika ayarlarına dönüş Ekonomik ve hukuki reform, acı reçete Sosyal medya şirketlerine kesilen cezalar ve vergi Hisse geri alımlarının vergilendirilmesine ilişkin tartışmalar ve önerimiz Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? 2 Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? 1 Torba yasa Meclis’te, yapılandırma nerede? Yatırımcının yeni kamburu Ek mali yükümlülük Taşınmaz kirası mı, işletme hakkı kirası mı? Zaman aşımına uğrayan kâr paylarının vergilendirilmesinde mükerrerlik var mı? Online reklam hizmetlerinde stopaj bilmecesi Hukuk belirsizlik kaldırmaz Maliye, yurt dışında parası olanların peşinde, ya gurbetçiler? Vergiye uyumlu mükellefler cezalandırılıyor mu? Binek otomobilde ÖTV artışı, özel okul ücretlerinde KDV indirimi Transfer fiyatlandırması raporlamasında yeni dönem KDV ve iş yeri kira stopaj oranı indiriminde son durum İkinci el motorlu taşıt satışında yeni dönem Maliyeden bayram hediyesi KDV ve stopaj indirimi, ama kime? Ar-Ge teşviğinde vergi indirimi kısıtlanıyor mu Spor kulüplerinin yeni sporcu sözleşmelerindeki vergisel riski Uçtu uçtu altın uçtu! Ya vergisi? Anayasa Mahkemesi’nin VTR kararı Erken seçim, aday tartışmaları ve cumhurbaşkanı seçimindeki Anayasal boşluk Yurt dışındaki taşınmaz ve iştirak satışları vergiden istisna mı? Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 3 Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 2 Mali yapıyı güçlendirmede vergisel bir teşvik gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası Sezonluk ev kiralayanlar Vergi sürpriziyle karşılaşmayın! Pandemi, maliye politikası ve vergi barışı Şirket kuruluşunda sicilde imza zorunluluğu değiştirilmelidir. Köprüden önce son çıkış Varlık Barışı Kamu özel iş birliğine şeffaf bir alternatif Altyapı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Gayrimenkul yatırımında avantajlı bir yöntem Gayrimenkul Yatırım Fonu Gayrimenkulde rant vergisi Gayrimenkul piyasası hareketleniyor ama vergiye dikkat! KVKK kararlarının yargı denetimi Kişisel verilerin korunması ve ateş ölçümü İnternetten otomobil satanların dikkatine Makam aracı sadece özel sektörde mi ücrettir? Makam aracı ücret midir? Şirket araçlarına vergi ayarı ABD’nin dijital hizmet vergisi misillemesi ve Türkiye Sanat ve icat vergisi Altın Elma dersem çık, armut dersem çıkma!
Bazı kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasını öngören Kanun 9 Haziran tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanun uygulamasıyla ilgili Genel Tebliğ de 14 Haziran tarihli Resmî Gazete’de yayımlandı. Böylece yapılandırma uygulaması süreci başlamış oldu. Kanunun en önemli düzenlemelerinden birisi matrah ve vergi artırımı yapılmasına ilişkin düzenleme. Bu benim meslek hayatımdaki yedinci matrah ve vergi artırımı düzenlemesi olacak. Matrah ve vergi artırımı yapılmasını düzenleyen daha önceki altı kanun ve uygulama yılları şöyle 1983/2801, 1992/3787, 2003/4811, 2011/6111 ve 2016/6736, 2018/7143. Matrah ve vergi artırımı ne sağlar? Matrah ve vergi artırımı yapılması yararlananlara çok önemli bir avantaj sağlıyor. Matrah ve vergi artırımı yapılan vergilerde, ilgili yıllar için vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmasını engelliyor. Matrah veya vergi artırarak belli bir tutar ödeniyor, bunun karşılığında incelenmeme garantisi sağlanıyor. Bir bakıma sigorta. Hangi vergiler için matrah ve vergi artırımı yapılabilir? Matrah artırımı bütün vergiler ve bütün yıllar için yapılamıyor. Teklife göre matrah artırımı; - Yıllık gelir ve kurumlar vergisi - Bazı ödemelerle sınırlı olarak gelir/kurumlar vergisi stopajı ve - Katma değer vergisinde 2016-2020 yılları için mümkün. İncelenmiş olanlar ve incelemede olanlar matrah artırımı yapabilirler mi? Daha önce haklarında vergi incelemesi yapılanlar matrah ve vergi artırımı yapabiliyor. Bu durumda, aynı dönem ve vergi için yeniden incelenmeme garantisi sağlanıyor. Kanunun yayımı tarihi olan 9 Haziran 2021 itibariyle incelemede olanların da matrah ve vergi artırımı yapmaları mümkün. Matrah artırımı yapılması devam eden incelemeleri nasıl etkiler? Kanuna göre, kanunun yayımı tarihinden önce başlanılmış olan vergi incelemeleri devam edecek. Matrah veya vergi artırımı yapılması incelemeyi otomatik olarak sonlandırmıyor. Ancak, artırımda bulunan mükellefler hakkında başlanılan vergi incelemelerinin, 2 Ağustos 2021 tarihine kadar sonuçlandırılamaması halinde, inceleme sonlanacak. İncelemenin devamı ve tarhiyat olanaksız hale gelecek. İnceleme süresinde tamamlanırsa ne olacak? Kanunun yayımı tarihi itibariyle incelenenlerin, inceleme tamamlanıp rapor vergi dairesi kayıtlarına girmeden önce matrah artırımında bulunmaları, artırılan matrahın incelemede bulunacak matrah farkından mahsup edilmesi olanağı sağlıyor. Bu olanaktan yararlanmak için başvurunun zamanında yapılması önemli. Mahsup işlemi nasıl yapılacak? Matrah artıran bir mükellef Kanun’un yayımı tarihinden önce incelemeye alınmışsa ve inceleme 2 Ağustos tarihinden önce tamamlanmışsa, matrah artırımının zamanında yapılması koşuluyla, artırılan matrah bulunan matrah farkından düşülecek ve kalan tutar üzerinden tarhiyat yapılacak. Bulunan fark, artırılan tutardan daha küçükse, herhangi bir tarhiyat yapılmayacak. Benzer işlem vergi artırımı yapanlarda da vergi tutarları karşılaştırılarak yapılacak. Matrah artırımı ne zamana kadar yapılabilir? Matrah artırımı için Ağustos ayı sonuna kadar başvuru yapmak mümkün. Ancak yukarıda da belirtiğim gibi, incelemede olanlar açısından, inceleme raporu vergi dairesine teslim edilmeden artırım yapılması sonuçları açısından önemli. Matrah ve vergi artırımında vergi zamanında ödenmezse ne olur? Matrah veya vergi artırımı sonucu hesaplanan verginin tercihe bağlı olarak peşin veya taksitlendirerek ödenmesi mümkün. Peşin ödemede süre Eylül sonu itibariyle bitiyor. Taksitle ödemeyi tercih edenler ise ilk taksit Eylül olmak üzere, ikişer aylık dönemler halinde azami altı eşit taksitte ödeyebilirler. Kanun’da, hesaplanan verginin öngörülen şekilde ödenmemesi halinde, ödenmeyen vergi tutarlarının ilk taksit ödeme süresinin son günü vade kabul edilerek gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsil edileceği, ancak matrah artırımının avantajlarından yararlanılamayacağı öngörülmüş. Bu çerçevede matrah artırımı yapanların ödeme düzenlemelerine mutlak uymaları gerekecek. İncelemede olanlardan matrah artırımı yapmayanlar için başka olanak yok mu? Yukarıda da belirttiğim gibi, kanunun yayımlandığı tarihten önce başlanıldığı halde, bu tarihe kadar tamamlanamamış olan vergi incelemelerine devam edilecek. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilecek vergi, ceza ve gecikme faizi için kanunun 4. maddesinde ayrı bir düzenleme var. Bu düzenlemeye göre, inceleme ne zaman biterse bitsin, ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde yazılı başvuruda bulunularak sağlanan olanaktan yararlanılabilir. Bu kapsamda olanların, tarh edilen verginin yarısı ile Yİ-ÜFE aylık değişim oranına göre hesaplanacak faiz tutarını ödemeleri durumunda, verginin kalan yarısı ile vergi aslına bağlı ceza tutarı ve gecikme faizi siliniyor.
6736 matrah artırımı ödenmezse ne olur